Kurban Bayramı’nda hepimizin yüreğini yakan acı bir kayıpla sarsıldık. Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek’in hayatını kaybetmesi büyük bir üzüntü yarattı ve hala Manisa sokaklarında bu üzüntün izlerini görebilirsiniz. Bu noktada Manisalıların gösterdiği duyarlılık ve dayanışma da çok kıymetli. Ancak yasın ardından gelen tartışmalar, bizi başka bir eşikte düşünmeye sevk etti.
Merhum başkanın eşi Nurcan Zeyrek’in belediyede bir görev alıp almayacağı, kulislerde çokça konuşuldu.
CHP Manisa İl Başkanı İlksen Özalper’in bu konudaki açıklamaları ise adeta bir linç kampanyasının fitilini ateşledi. Sosyal medyada, sokakta, neredeyse herkes İlksen Özalper’i hedef aldı.
Oysa asıl tartışmamız gereken, İlksen Hanım’ın söylediği şeyin doğruluğu olmalıydı.
Özalper ne dedi?
"Bu milletin koltuğu, babadan oğula geçen bir koltuk değildir" dedi.
“Ahde vefa başka, kurumsal yönetim başka” dedi.
“Cumhuriyet Halk Partisi bir hanedanlık değil” dedi.
Bu sözlerde yanlış olan ne?
Konunun özü itibarıyla söylenen doğrudur.
Türkiye'de siyaset, ne yazık ki yıllardır duygular üzerinden şekilleniyor.
Acıya saygı gösteriyoruz diye liyakati, kurumsal işleyişi bir kenara mı bırakmalıyız?
İlksen Özalper’in sözleri sanki Nurcan Hanım siyaset yapamaz demiş gibi bir kaosa dönüştü.
Fakat söylediği sözde kötü bir anlam yoktu aslında.
Konuşmasında Nurcan Hanımın her vatandaş gibi isterse siyaset yapacağının altını çiziyor
Ve şu an bir mahallede delege olarak görev yaptığının da.
Kalkıp da Nurcan Zeyrek siyaset yapamaz demedi, konuyu CHP’nin sistemi ile cevap verdi.
Doğruları söylemek, özellikle de herkesin susmayı tercih ettiği anlarda, cesaret ister.
Özalper’i linç etmek kolay.
Zor olan, onun temsil ettiği düşünceyle yüzleşmeniz.
Bu yazıyı yazarken kimsenin tarafını tutmuyorum. Aslında anlatmak istediğim dinlememiz ile ilgili. Lütfen dinleyelim. Gerçekten dinleyelim. Eğer gerçekten dinlemeyi öğrenirsek İlksen Özalper’in de aslında söylediği sözlerin doğruluğunu göreceksiniz.
Ferdi Zeyrek’in hatırasına en büyük saygı göstergesini Manisalılar olarak onun başladığı işi onun ilkeleriyle sürdürmektir. Eğer o koltuğun bir anlamı varsa, o anlam; halka hizmet, dürüstlük ve kurallara bağlılıktır.