Restoran şefini dikkatlice dinleyen kızıl geyik 'Git, yarın sabah yine gel' sözünün üzerine arkasını dönerek ormanın yolunu tuttu. Cep telefonu ile kaydedilen ve 'Oğlum bak git' yazısı ile paylaşılan o anlar ise sosyal medyada bir gün içinde 2 milyon izlenmeye ulaştı.
Loading...
Manisa'nın kendine has florası ve yaban hayatıyla ziyaretçilerini kendine hayran bırakan Spil Dağı Milli Parkına kısa süre önce salınan toplam 14 kızıl geyik milli parkın vazgeçilmezleri arasına girdi. Yavaş yavaş insanlara alışmaya başlayan kızıl geyiklerin görüntüleri de sosyal medyada paylaşılmaya başlandı. Geçtiğimiz gün kızıl geyiklerden birinin Spil Dağı Milli Parkı Restoranının mutfak bölümüne girmeye çalışması üzerine, restoran şefinin geyikle yaptığı muhabbetin cep telefonu ile kaydedilerek sosyal medyada paylaşılması ise bir günde yaklaşık 2 milyon kişiye ulaştı.
'Ya oğlum bak git' yazısı ile paylaşılan görüntülerde restoran şefinin "Burası restoran buraya girmek yasak. Yemeğini, suyunu verdik. İçeri giremezsin burası mutfak. Git ormana arkadaşlarının yanına yarın sabah yine gelirsin" demesi üzerine kızıl geyiğin ormana doğru gittiği görülüyor.
"Oğlum bak git diyorum suratıma bakıyor"
Bir günde yaklaşık 2 milyon kişi tarafından izlenen videodaki restoran şefi Orhan Kalkan, "Milli parkımızda yaklaşık 15-20 geyiğimiz var. Bu geyiklerimiz ilk başlarda insanlara yabancıydı. Çok yaklaşmıyorlardı. Burası milli park ve ziyaretçilerimiz çok oluyor. Bundan dolayı geyikler de yavaş yavaş insanlara alıştı. Bu esnada biz restoranda arta kalan yemeklerimiz oluyor. Patronumuzda milli parktaki yaban hayvanlarına kalan yemeklerini vermemizi söyledi. Bir gün restoranın arka kapısından çıkıyordum karşımda bir geyik. Şaşırdım, afalladım. Göz göze geldik. Elimde bayat ekmekler vardı. Bana bakıyordu, kopardım uzattım o da hamle yaptı yemeğe başladı. Ondan sonra aramızda bir dostluk oluştu. Sabah akşam gelmeye başladı. Ben de restoranda kalan ekmekleri takdim ediyorum o da afiyetle yiyor. Yaklaşık 15 gündür aramızda çok sıkı bir bağ oluştu. Onun dışında pek gelip giden yok. O çok cana yakın bir hayvan oldu. Diğerleri uzak duruyor. Restoranın müdavimi oldu. Müşteriler varken içeri hamle yapıyor, bazen arkadan dolaşarak müşterilerin tabaklarındakini almaya çalışıyor. Biz de kızıyoruz 'Yapma, etme' diye. Geçen günlerde de arka taraftan mutfağa girmeye çalıştı. Ben de onu göndermeye çalıştım. Kızdım biraz, kovalamaya çalıştım. O da beni dinledi, kafasını salladı. Dedim 'bak burası restoran sen buraya giremezsin. Ben sana sabah akşam yemek veriyorum zaten. Biraz geri dur bekle. Birazdan sana vereceğim diyorum. Oğlum bak git diyorum dinlemiyor, oğlum bak git diyorum suratıma bakıyor, en sonunda anlaştık ve yolladık. Artık bana ve restorana çok alıştı. İnsanlara da alıştı ama benle arasında özel bir bağ oluştu. Diğer insanlara çok yanaşmasa da beni görünce aklına yemek geliyor herhalde hemen koşarak geliyor. Ona artık çeşit de yapacağız. Sadece kuru ekmek değil, karpuz, kavun elimizde ne varsa onun için seferber olduk. Manisa halkın, İzmir halkını ve tüm Türkiye'yi Spil Milli Parkına davet ediyoruz. Çok çeşitli hayvanlar var, 2 bine yakın yılkı atımız var. Herkesi bekliyoruz" dedi.
"Spil bizim için hazine"
Spil Milli Parkını gezmeye gelen ve geyikleri elleriyle besleyen Elçin Mercül ise, "Geyiklerle karşılaşınca çok heyecanlandım. Ne kadar evcil olduklarını fark ettim. Elimle besliyor olmak çok mutluluk vericiydi çok farklı bir duyguydu. İnsan kendini film setinde hissediyor. Spil'de böyle bir durumla karşılaşmak, yani burnumuzun dibindeki bir güzellik. Çok güzel anlar yaşattı bana. Spil, insanlarla yaban hayatı arasında köprü kurulabilecek çok güzel bir hazine bizim için. Bunun kıymetini bilmeliyiz" diye konuştu.