Halk TV’de katıldığı programda değerlendirmelerde bulunan Prof. Dr. Bektaş, Türkiye’nin güneydeki Arap-Afrika levhası ile kuzeydeki Avrasya levhası arasında sıkışan bir coğrafyada bulunduğunu belirterek, “Bu sıkışma, ülke genelinde fay hatlarını sürekli hareketli hale getiriyor. Türkiye bir deprem ülkesidir.” dedi.
Bektaş, Türkiye’de en fazla deprem üreten üç ana kaynağı Kuzey Anadolu Fay Hattı, Doğu Anadolu Fay Hattı ve Ege Graben Sistemi olarak sıraladı.
“Karadeniz’de 6.6’lık deprem her an olabilir”
Manisa, İzmir ve İstanbul’un yanı sıra Karadeniz Bölgesi’nde de tehlikeli bir fay hattı bulunduğunu vurgulayan Prof. Dr. Bektaş, Karadeniz Fayı’nın Sinop’un içinden geçtiğini belirtti. Trabzon ve Rize’nin de risk altında olduğuna dikkat çeken Bektaş, “1968’de Bartın’da 6.6 büyüklüğünde bir deprem yaşandı. Aynı büyüklükte bir deprem bu bölgede her an meydana gelebilir.” uyarısında bulundu.
“1999 depremi Marmara’dan tetiklendi”
Bektaş, 6 Şubat depremlerinin ardından olası İstanbul depremine ilişkin de önemli açıklamalarda bulundu. 1999 İzmit-Düzce depreminin Marmara’dan tetiklendiğini söyleyen Bektaş, “İstanbul’un deprem tehlikesi ayrı, deprem riski ayrı bir konudur. Risk, olası bir depremde oluşabilecek can ve mal kaybını ifade eder.” dedi.
“Yıkıcı bir deprem Türkiye’yi ekonomik olarak çökertebilir”
16 milyon insanın yaşadığı İstanbul’da büyük bir depremin Türkiye ekonomisini ve sosyal düzenini bütünüyle sarsacağını ifade eden Bektaş, “1999 sonrası çıkarılan yasalar ve yönetmelikler kâğıt üzerinde kaldı. Eğer İstanbul’da yıkıcı bir deprem yaşanırsa, Türkiye ekonomik ve sosyal yönden çöker.” diye konuştu.