Mayıs ayında toplanan yaprakları salamura veya taze olarak satılıp büyük bir gelir kapısı olan üzüm bağlarında yaz aylarında yaş olarak toplanıp satılan üzümlerin bir kısmı da kurutmalık olarak ekonomiye katma değer sağlıyor. Budanan asmalardan elde edilen odun parçaları ise köylerde yine üzümden elde edilen pekmez kaynatmada veya ocaklarda tandırlarda tutuşturmalık olarak kullanılıyor. Sirkeden şaraba, pestilden pekmeze birçok ürün elde edilen üzüm, Sarıgöl üreticisi için sadece üzüm olmanın çok ötesinde. Üreticilerin bütün hayatlarını üzüm üzerine kurduklarını anlatan Sarıgöl Ziraat Odası Başkanı Ali İhsan Ülgen, "Sarıgöl Sultaniye üzüm bağları mayıs sonundan itibaren aile ekonomisini katkı sağlamaya başlar. Kadınlarımız, Sultaniye üzüm bağlarımızdan topladıkları taze yaprakları satarak, salamura yaparak aile ekonomisine katkı sağlar. Üzümlerimizden pekmez yapılır. İhtiyaç kadarı kış aylarında evlerde tüketilir fazlası satılarak yine aile bütçesine katkı sağlanır. Kuru üzüm üreticilerimiz kurutarak kendilerine gelir sağlar. Üzüm sirkesi evlerde doğal olarak ev kadınları tarafından yapılır. Turşu yapımında değerlendir." dedi.
Sarıgöl ve çevresinde Çiftçi Kayıt Sistemi (ÇKS) kayıtlarına göre 113 bin dekarlık alanda başta Sultaniye Çekirdeksiz üzüm olmak üzere dokuz çeşit üzüm yetiştiğini anlatan Ülgen, "Sarıgöl Ovası'nın dünyaca ünlü sofralık çekirdeksiz Sultaniye üzümlerinin yüzde 80'i yaş olarak ihraç ediliyor. Yaş üzümlerimiz başta Rusya, Avrupa ve Arap ülkelerine ihraç ediliyor. Geri kalan yüzde 20'lik üzüm ise ya kurutuluyor yada şaraplık olarak değerlendiriliyor." şeklinde konuştu.
Onlar için üzüm sadece üzüm değil
Sarıgöl Ziraat Odası Başkanı Ali İhsan Ülgen, yaprağından yaş meyvesine, odunundan kuru meyvesine kadar her türlü değerlendirilen üzümün Manisalılar için sadece üzüm olmadığını hayatın kendisi olduğunu söyledi.
Bunlar da ilginizi çekebilir