Erdoğan, yaptığı basın açıklamasında;
1,5 milyonluk büyük Uzman Çavuş camiamız ve 300 bin aktif çalışanı temsilen kamuoyuna sesleniyoruz.
Yıllardır süregelen sosyal, ekonomik ve mesleki mağduriyetlerimizin artık görmezden gelinmemesi gerektiğini bir kez daha önemle vurguluyoruz.
Türk Silahlı Kuvvetleri, milletimizin güvenliğinin teminatıdır. Bu bütünün ayrılmaz bir parçası olan Uzman Çavuşlarımız; tüm Türk Silahlı Kuvvetleri personeliyle omuz omuza, vatanın her karışında canı pahasına görev yapmaktadır. Ancak, yıllardır özlük hakları bakımından ciddi eşitsizlikler yaşanmaktadır.
Önümüzdeki dönemde Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sunulması beklenen torba yasada, Türk Silahlı Kuvvetleri personelinin özlük haklarının yeniden düzenleneceği ifade edilmektedir.
Bu kapsamda, Uzman Çavuşlarımızın kanayan yarası haline gelen temel sorunların çözülmesi en büyük beklentimizdir.
3269 Sayılı Uzman Erbaş Kanunu’nun günümüz koşullarına uygun şekilde revize edilmesi artık ertelenemez bir zorunluluktur.
Bugün Uzman Çavuşlar:
• Kadrosuz statüde görev yapmakta,
• Özlük haklarına kavuşamamakta,
• Emeklilikte açlık sınırının altında maaşlarla yaşam mücadelesi vermekte,
• Geçimini sağlamak için ek iş yapmak zorunda kalmaktadır.
45 yaşında, çocukları üniversite çağında olan binlerce Uzman Çavuş, birinci dereceye düşmeden ve 3600 ek göstergeden faydalanamadan emekli edilmiştir.
Yeni başlayan personelle 20 yıllık görev süresine sahip Uzman Çavuşun aynı maaşı alması, adalet ve hakkaniyet ilkeleriyle bağdaşmamaktadır.
Tüm Türk Silahlı Kuvvetleri personeliyle aynı operasyonlarda görev yapan, aynı safta şehit düşen Uzman Çavuşların; orduevlerinden, askeri kamplardan ve sosyal tesislerden faydalanamaması büyük bir adaletsizliktir.
“Biz bir aileyiz” anlayışına inanıyor; ancak bu ailenin bir ferdi olarak emeklilikte unutulmak istemiyoruz.
Şehitlerimizin cenazelerinde gösterilen hassasiyetin, yaşarken de hak temelli sosyal politikalarla sürdürülmesini bekliyoruz.
Görevde takdir gören Uzman Çavuşların emeklilikte yaşadığı mağduriyetler, sosyal devlet ilkesi çerçevesinde yeniden değerlendirilmelidir.
Devletin tüm kamu kurumlarında sözleşmeli personele kadro verilmişken, 39 yıldır Uzman Çavuşlara kadro verilmemesi vicdanları yaralamaktadır.
Üstelik;
• Kıdemlerimiz rütbeden sayılmıyor,
• Mesleki güvencemiz bulunmuyor,
• Sağlık, atama ve sicil yönetmeliklerimiz yok,
• Lojmanlardan eşit şekilde yararlanamıyoruz,
• Emeklilikte geçim sıkıntısı yaşıyoruz.
Şehitlerimiz en yüce mertebeye ulaşırken, gazilerimizin de hak ettiği sosyal imkânlardan yeterince faydalanamaması kabul edilemez.
Türk Silahlı Kuvvetleri personelinin bir parçası olarak, çıkacak torba yasada Uzman Çavuşların özlük haklarının adil biçimde düzenlenmesini bekliyoruz.
Tüm milletvekillerimizi ve yetkili kurumlarımızı, bu onurlu camianın taleplerine duyarlılık göstermeye davet ediyoruz.