ANA MANŞET

Kuruyan göl için harekete geçildi

Gölmarmara Belediyesi, 2021 yılında tamamen kuruyan ve “Ulusal Öneme Sahip Sulak Alan” olarak tescillenmiş Marmara Gölü’nü yeniden canlandırmak için ilk adımı attı.

Dokuz Eylül Üniversitesi’nden Doç. Dr. Cem Polat Çetinkaya ve beraberindeki 26 bilim insanı, ilçe ziyaretinde Gördes Barajı ve Marmara Gölü’nde incelemelerde bulundu. Heyet, gölün tekrar suyla doldurulmasına yönelik alternatif çözüm yolları üzerinde çalışarak hazırladıkları raporu Tarım ve Orman Bakanlığı ile Devlet Su İşleri gibi ilgili mercilere sunacak.

Marmara Gölü, “kuş cenneti” olarak da bilinen, birçok bitki ve hayvan türüne ev sahipliği yapan bir ekosistemdi. Ancak hatalı su yönetimi politikaları nedeniyle göl tamamen kuruyarak büyük bir tarım arazisine dönüştü. Gölmarmara Belediye Başkanı Cem Aykan, bu durumu üzüntüyle dile getirerek, “Marmara Gölü artık yok. 44,5 kilometrelik bir alan tamamen kurudu ve bir tarlaya dönüştü. Ancak henüz geç değil, gölümüzü kurtarmak için çeşitli çözüm yollarımız var” dedi.

“Sulak Alan”

Başkan Aykan, gölün 2002 yılında “Sulak Alan” kategorisinde yer aldığını ve 2017’de “Ulusal Öneme Haiz Sulak Alan” olarak tescillendiğini hatırlatarak, gölün hem doğal hem de beşeri faktörler nedeniyle yok edildiğini belirtti. Aykan, belediye olarak sundukları alternatif çözümlerle gölü tekrar eski doğal görünümüne kavuşturmayı hedeflediklerini söyledi. Bu çözümler arasında, Gördes Barajı üzerinde bulunan belediyeye ait hidroelektrik santrali üzerinden göle su sağlama, Ahmetli Regülatörü’nden geçmişte olduğu gibi göle su aktarılması ve çevredeki su kaynaklarından takviye yapılması gibi projeler yer alıyor. Ayrıca, Bozdağ’dan eriyen kar sularının da göle taşınabileceği ifade edildi.

Gölmarmara Ziraat Odası Başkanı Erdal Ziyan ise gölün kurumasının sadece doğal yaşama değil, aynı zamanda çevredeki tarım arazilerine de büyük zarar verdiğini dile getirdi. Marmara Gölü’nün kurumasının, Türkiye’nin taraf olduğu RAMSAR Sözleşmesi’ne, yani “Uluslararası Öneme Sahip Sulak Alanlar” hakkında yapılan anlaşmaya da aykırı olduğunu belirten Ziyan, gölün kurumasının hem biyoçeşitliliği hem de yerel ekonomiyi olumsuz etkilediğini söyledi. Bir zamanlar 20 bin su kuşuna ev sahipliği yapan göl havzası, başta nesli tükenmekte olan tepeli pelikan ve karabatak gibi türler olmak üzere birçok kuş tarafından terk edildi. Gölün kuruması, bölgedeki balıkçılığı da bitirerek yedi mahallede geçimini bu işten sağlayan kişilerin gelir kaynaklarının sona ermesine neden oldu.

Ziyan,göl havzasında yapılan tarım faaliyetlerinin de doğal yapıyı bozduğunu ve topraktaki tuzun rüzgarla çevreye yayılarak çoraklaşmaya yol açtığını ifade etti. Gölmarmara’nın tarımsal yapısına ve çevre ekosistemine ciddi zararlar veren bu süreç, bölgenin tarım üretiminde verim kayıplarına neden oldu.

Marmara Gölü'nün yeniden canlandırılması için yerel yönetimlerin, bilim insanlarının ve ilgili devlet kurumlarının iş birliği içerisinde çalıştığını vurgulayan Başkan Aykan, “Bir zamanlar göçmen kuşların uğrak yeri olan ve yöre halkının geçim kaynaklarından biri olan gölümüz için birden fazla çözüm yolu mevcut. Bizler yerel yöneticiler olarak elimizi taşın altına koymaya hazırız. Yeter ki, Türkiye’nin ilk iklim davasına konu olan bu bölge ekosistemi için hayati önem taşıyan gölümüz tekrar hayat bulsun” şeklinde konuştu.

{ "vars": { "account": "UA-43204872-1" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }