Morgan Stanley, Goldman Sachs, Deutsche Bank, HSBC ve Bank of America’nın analizleri, altının önümüzdeki iki yılda tarihi zirvelere doğru hareket edeceğine işaret ediyor. Uzmanlara göre ons altın 4450 ile 5000 dolar arasında rekor seviyeleri görebilir.
Bankaların ortak görüşü: 2026’da güçlü yükseliş trendi
Nefes Gazetesi’nin aktardığı değerlendirmelere göre dünya finans devleri, merkez bankalarının rekor altın alımları ve Fed’in beklenen faiz indirim döngüsünün altını orta vadede yukarı taşıyacağı görüşünde birleşiyor. En dikkat çeken tahmin ise Bank of America’dan gelirken, kurum ons altının 5000 dolara kadar yükselebileceğini öngörüyor.
Yükselişi besleyen üç temel faktör
Merkez bankalarının yoğun altın alımları:
HSBC verilerine göre merkez bankalarının rezervlerindeki altın oranı 2022’de yüzde 13 seviyesindeyken, 2025’in ikinci çeyreğinde yüzde 22’ye yükseldi. Bu artış, altına olan güvenin güçlü şekilde sürdüğünü gösteriyor.
Fed’in faiz indirim beklentisi:
Goldman Sachs ve Morgan Stanley, Fed’in faiz indirimine hazırlanmasının faiz getirisi olmayan altın için önemli avantaj yarattığını belirtiyor. Bu durum ETF talebinde de artışı tetikliyor.
Altın ETF’lerinde yeniden güçlü giriş:
Morgan Stanley, dört yıl süren net satışların ardından altın ETF’lerinde yeniden güçlü talep artışı yaşandığını aktarırken, bunun fiyatları yukarı yönlü desteklediğini vurguluyor.
Bankaların 2026 altın hedefleri
Bank of America, ons altın için 5000 dolar hedefini açıklayarak en iddialı tahmini ortaya koydu.
Goldman Sachs, altının 4900 dolar seviyelerini görebileceğini belirtiyor.
Deutsche Bank, 2026 ortası için ortalama 4450 dolar beklentisini paylaştı.
Morgan Stanley ise yine 2026 ortası için 4500 dolar seviyelerini işaret ediyor.
Bu hedefler, altın fiyatlarının mevcut seviyelerin oldukça üzerine çıkabileceğine işaret ediyor.
Yatırımcılar için ne anlama geliyor?
HSBC, altının portföylerde risk dağıtımı açısından “olmazsa olmaz” hale geldiğini aktarırken, Morgan Stanley mevcut geri çekilmelerin uzun vadeli yatırımcılar için “alım fırsatı” yarattığını belirtiyor.
Küresel devlerin ortak görüşü, altının önümüzdeki iki yılda yalnızca güvenli liman değil, aynı zamanda yüksek getiri potansiyeli taşıyan stratejik bir yatırım aracı olduğuna işaret ediyor.