KAMİL ÖZ’E KİM HAYIR DİYECEK?
Manisa’da siyasi tansiyon yükseldi. Bir yanda aday adayları. Diğer tarafta büyükşehir meclisindeki tartışmalar. Dahası artık bu tartışmalar sokağa döküldü. Tartışmaların temelinde su zammı var. AK...
HANGİ KARŞIT GÖRÜŞ?
Üniversiteli Fırat Yılmaz Çakıroğlu’nun haince katledilişini bütün Türkiye gördü. Gencecik bir öğrenci. Okul kapısında, önü kesiliyor ve bıçaklanıyor. Fırat’ın babasını TV’de izledim. Olayı tüm detaylarıyla anlattı. Adamlar okul girişinde pusu kurmuşlar. Fırat’ı takip etmişler. O gün, o saatte, oraya geleceğini biliyorlarmış ve beklemişler.
Ama olay Türk medyasında “Karşıt görüşlü öğrencilerin kavgası” olarak yorumlandı. Fırat’ın babası, oğlunun bölücü örgüt mensuplarınca şehit edildiğini söylüyor, karşısındaki spiker hala “Karşıt görüşlü öğrenciler” diye olayı özetliyor.
Şu soru aklıma geldi. Acaba olay “Karşıt görüşlü öğrenciler” diye özetlenmemiş olsa, barış süreci zarar mı görecek?
Barış süreci bundan sonra nasıl işler bilinmez. Ancak bilinen şu var ki bölücü örgüt artık İzmir’in göbeğinde bile katliam işleyebiliyor.
Koca Türkiye’nin gözünün içine baka baka okul avlusunda adam bıçaklayabiliyorlar.
Dahası bölücü örgütün eylemi öğrenci kavgası diye yorumlanabiliyor.
Adamlar tabiî ki şımarırlar.
Ve üstelik bu durum karşısında ülkücüler dışında kimsenin gıkı çıkmıyor. Helal olsun bu gençlere.
Barış sürecinden önce bu işler böyle değildi. Ne Kobani eylemleri gibi şımarıkça eylemler oluyordu, ne de şehrin göbeğinde pusu kuruluyordu.
Genç Fırat ve daha onun gibi şehit verdiğimiz tüm vatan evlatlarımızın mekanı cennet olsun. Şehadet makamı Yüce Mevlamın bizlere bahşettiği en yüce makam. O yüzden onlara öldü denilmez. Çünkü onlar Hakka yürürler ve onlar ölmezler.
Şehitlerin ölmediği kesin ama vatanın bölünüp bölünmediği konusu iyi düşünülmeli. Geldiğimiz nokta pek hayra alamet değil.