Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü’nün 6 Şubat Kahramanmaraş depremlerinin yıl dönümünde düzenlediği basın toplantısında konuşan Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi Müdürü Prof. Dr. Haluk Özener,
“1900 yılından 5 Şubat 2023’e kadar bölgede 4’ten büyük deprem sayısının 672 olduğunu tespit ediyoruz. Aynı zaman aralığında, büyüklük gözetmeksizin gerçekleşen toplam deprem sayısı ise 40 bin civarında. 6 Şubat 2023’ten günümüze bu bölgede 4’ten büyük 670 deprem oldu. Geride kalan bir yıl içinde bölgede çözümü yapılan deprem sayısı da 45 binin üzerinde. Yani 123 yılda yaşananları sadece bir yılda kaydettiğimizi söyleyebiliriz” diye konuştu.
6 Şubat Kahramanmaraş depremlerinin yıl dönümünde KRDAE Müdürü Prof. Dr. Haluk Özener, KRDAE Bölgesel Deprem-Tsunami İzleme ve Değerlendirme Merkezi (BDTİM) Müdürü Doç. Dr. Doğan Kalafat ile KRDAE Müdür Yardımcısı Dr. Öğr. Üyesi Tülay Kaya Eken geride kalan bir yılda bölgedeki sismik hareketlilikle ilgili güncel verileri değerlendirdi.
“BÖLGEDE BİR YILDA 45 BİN DEPREM OLDU”
KRDAE Müdürü Prof. Dr. Haluk Özener, geçen yıl gerçekleşen büyük depremlerin ardından bölgedeki sismik aktivitenin hız kaybetse de öngördükleri gibi devam ettiğini ifade etti. Çok büyük felaket yaşandığının verilere bakıldığında daha da net anlaşıldığını vurgulayan Prof. Dr. Özener,
“1900 yılından 5 Şubat 2023’e kadar bölgede 4’ten büyük deprem sayısının 672 olduğunu tespit ediyoruz. Aynı zaman aralığında büyüklük gözetmeksizin gerçekleşen toplam deprem sayısı ise 40 bin civarında. 6 Şubat 2023’ten günümüze bu bölgede 4’ten büyük 670 deprem oldu. Geride kalan bir yıl içinde bölgede çözümü yapılan deprem sayısı da 45 binin üzerinde. Yani 123 yılda yaşananları sadece bir yılda kaydettiğimizi söyleyebiliriz. Üstelik bunlar arasında büyük artçılar da var. 48 tane 5.0-5.9; üç tane de 6.0-6-9 büyüklüğünde artçı şok yaşandı. Dolayısıyla ne kadar büyük bir afetle karşı karşıya olduğumuzu görebiliyorsunuz. 6 Şubat 2023’ten sonra haftada yaklaşık 4 bin deprem çözerken, bu sayı son zamanlarda 300’lere gerilese de uzmanlarımız deprem aktivitesinin bir yıldan uzun sürebileceğini ifade etmişti. Elde ettiğimiz veriler bizi doğruluyor. Bölgede sismik aktivite bir süre daha devam edecek” diye konuştu.
“TÜRKİYE’DE 5.5 VE ÜZERİNDE DEPREM ÜRETEBİLECEK 500 FAY VAR”
KRDAE Müdürü Prof. Dr. Haluk Özener sunumunda Türkiye’de 5.5 ve üzerinde deprem üretilebilecek 500 civarında fay olduğunun bilgisini de paylaştı. Büyük depremlerin analizinde, özellikle depremlerin tekrarlanma periyodlarına bakıldığını belirten Prof. Dr. Özener sözlerini şöyle sürdürdü:
“Türkiye’nin genel yapısına bakıldığında 5.5 üzerinde deprem üretilebilecek 500 fay var. Ancak, aynı uzunluktaki fay, farklı bölgelerde aynı süre içinde aynı büyüklükte deprem üretmeyebilir. Yani, bir fayın 7.5’lik bir deprem üretebileceğini söylemek doğru olabilir, ancak bu tam bir bilgi değil. GPS verilerinden yola çıkarak baktığımızda ülkemizde yer kabuğunun yer değiştirme hızı her bölge için aynı değil. Ege’de yıllık 35-40 milimetre, Anadolu’da ortalama 20-25 milimetre, Doğu ve Güneydoğu’da bazı bölgelerde ise 5-7 milimetrelik yıllık hızlar karşımıza çıkıyor. Yani her fay aynı hızda enerji biriktirmiyor. Dolayısıyla deprem tekrarlama aralıkları da aynı değil. Bir fayın 7.5 büyüklüğünde bir deprem üretebileceğini söylemek o fayın uzunluğuna bakarak doğru olabilir. Ancak son depremden bu yana geçen süre, o fayın hangi hızla enerji biriktirdiğini bilmek lazım. Örneğin; bir fayın 7.5 büyüklüğünde deprem üretmesi için 1500 yıllık bir süreye ihtiyacı varsa ve en son deprem 1000 yıl önce yaşandıysa, 7.5’lik bir depremin meydana gelmesi için daha 500 seneye daha ihtiyaç var demektir. Bu nedenle bu bilgileri tam bir şekilde paylaşmak, toplumu doğru yönlendirmek anlamına gelir. Hızları buluyoruz, bunlardan gerilim analizi yapıyoruz, ardından depremlerin tekrarlanma periyodlarını inceliyoruz.”
Türkiye’de birçok bölgede büyük deprem üretebilecek sismik boşlukların da olduğunu söyleyen Prof. Dr. Özener, bu depremlerin nerede ve hangi büyüklüklerde olabileceğini, ancak zamanını söylemenin mümkün olmadığını da hatırlattı:
“Kuzey Anadolu Fayı boyunca sismik boşluklar var. 1939 Erzincan Depremi’nden bu yana batıya doğru bir deprem göçü yaşıyoruz. Bu deprem göçü Marmara'nın ortasında duruyor. Yani deprem potansiyeli var ve bizi bekliyor. Ne zaman olacağını bilmiyoruz ama 7 ve üzerinde bir büyüklükte yaşanabileceğini biliyoruz. Enerji birikmeye devam ediyor ve biriktikçe de depreme doğru yaklaşıyoruz. Yine benzer şekilde Erzincan’ın doğusunda Yedisu bölgesi var. Orada da deprem potansiyeli söz konusu. “
"DEPREM BATIYA DOĞRU GÖÇ EDİYOR"
Yapılan basın toplantısının ardından beklenen Marmara depremi hakkında soruları yanıtlayan Prof. Dr. Haluk Özener, "Kuzey Anadolu fayı, Erzincan’da 1939’da kırılmaya başlayarak depremler batıya doğru göç ediyor. En son 17 Ağustos ve 12 Kasım 1999 depremleri var ve bunlar da Hersek deltasına kadar kırıldığı bilim insanları tarafından ifade ediliyor. Ve Marmara Denizi içerisinde bir sismik boşluk var. Bu sismik boşlukta yaklaşık olarak 130 kilometrelik bir mesafeden bahsediyoruz.