Verilen destek ödemelerinde artış görülmediğini vurgulayan Bakırlıoğlu “Markette bir aldığını, ertesi gün aynı fiyata alamıyorsun ama aradan koca bir sene geçmesine rağmen sosyal yardım kalemleri tek kuruş artmamış. 2025 bütçesinde öksüz ve yetim yardımı 600 TL’ydi. 2026 bütçesinde yine 600 TL. Kız çocuklarının eğitime devamı için verilen şartlı eğitim yardımı ilköğretimde 100 TL. Söz konusu 100 lira ile bir tost bir ayran devlet okulu kantininde ancak alınıyor. Aile Bakanı’nın evlatlarımıza verdiği değer bu mudur? Aylık istatistik rakamlarını saklayarak bu ülkedeki yoksulluğu gizleyemezsiniz” dedi.
Mızrak Çuvala Sığmıyor!
Bakanlığın Türkiye Aile Destek Programı kapsamındaki hane sayısını Ağustos ayından bu yana açıklamayı durdurduğunu, ayrıca her ay yayımlanan “Aylık İstatistik Bülteni”nin de sessizce rafa kaldırıldığını hatırlatan Bakırlıoğlu ” “Yoksullukla mücadele ettiklerini söylüyorlar ama gerçek tam tersi. Milyonlarca insan yardımlarla hayatta kalmaya çalışıyor. Şimdi bu tabloyu gizlemeye başladılar ama mızrak çuvala sığmıyor. Çünkü yoksulluk artık saklanamayacak kadar büyüdü. 2024 yılında 4 milyon 574 bin 684 hane sosyal yardım aldı. Bu yaklaşık 20 milyon insan demek. Türkiye’nin neredeyse dörtte biri sosyal yardımlarla geçiniyor. 3,6 milyon hane ise aşırı yoksulluk sınırının altında yaşıyor. 2017 yılında 3,2 milyon hane sosyal yardımlardan yararlanmış. COVID-19 salgınından hemen önce 2019 yılında bu sayı 3,28 milyon olarak görünüyor. Salgın dönemine özel sağlanan yardımlarla birlikte sosyal yardım alan hane sayısı rekor seviyeye yükselerek 2021 yılında 4,33 milyon haneye çıktı. 2022 yılında 4,42 milyon hane sosyal yardımlardan faydalanırken 2023 yılında bu sayı neredeyse 5 milyona ulaştı ve 2024 yılında sosyal yardım alan hane sayısı 2024 yılında ise 4 milyon 575 bin hane oldu. 2002 yılında sosyal yardım alan hane sayısı 1 milyonmuş. İşte AKP’nin ülkeyi 23 senelik iktidarında getirdiği nokta bu. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın 3 Mart 2025’te yayımlanan, “Rakamlarla Türkiye’de Sosyal Yardım” verilerine göre ise 2024 yılında 3,6 milyon hanenin aşırı yoksul olarak görünüyor. 2024 yılında, ailesi yanında en temel ihtiyaçları dahi karşılanamayan ve ailesinden alınma riski bulunan toplam 272 bin 348 çocuğa ulaşıldığı belirtilmiş. Maalesef AKP iktidarı yurttaşları yoksullukta eşitledi. “ şeklinde konuştu.
Bu Rakamlar İstatistik Süsü
Bakırlıoğlu, Aile Destek Programı kapsamındaki ödemelerin yetersizliğini de eleştirerek şunları söyledi:” 2023 yılında hane başına ortalama 2 bin 192 lira yardım yapılmış. 2024’te bu 3 bin 88 liraya çıkmış. 2026’da 5 bin 50 lira olacak diyorlar. Günlük 168 lira… Dört kişilik bir aile için kişi başı 40 lira! Bu, bir simit ve bir çay parası bile değil. Hangi yoksullukla mücadeleden bahsediyorsunuz? 2026 yılı bütçe gerekçesinde yer alan sosyal yardım kalemlerindeki rakamlar, bir önceki yılın bütçesiyle birebir aynı kalmış . 2025 bütçesinde öksüz ve yetim yardımı 600 TL'ydi. Kız çoçuklarının eğitime devam etmesi için verilen şartlı eğitim yardımı ilköğretimde 100TL, ortaöğretimde 150 TL olarak kalmış. Şartlı sağlık yardımı hala 100 TL. Gebelik yardımları da aynı: hastanede doğum için 500 TL, muayeneler için 200 TL. Kağıt üzerinde yardım var ama bu yardımlar artık yardım değil, istatistik süsü haline gelmiş durumda. Sakız parası verir gibi bir çocuğun sağlık desteğine 100 lira vermek, verdiği yetmezmiş gibi bunu bir de zikretmek de bu bakanın ve iktidarın ayıbıdır. Eskiden her ay yoksulluk istatistikleri yayımlanırdı. Şimdi o bülten bile kaldırıldı. Çünkü gerçeklerle yüzleşemiyorlar. Türkiye’nin yoksulluk karnesi karartıldı. Halkın açlık sınırında yaşadığı bir tabloyu gizleyerek düzeltemezsiniz. Asgari ücret artmış, gıda fiyatları üçe katlanmış, kira krizi büyümüş ama sosyal yardımlar aynı. Bu tablo sosyal politikaların iflas ettiğini gösteriyor. Yoksulun eline geçen para aynı kalıyor ama ekmeğin fiyatı her ay artıyor. Ayrıca yardımı kullanan hane sayısı artıyor ancak sosyal yardım harcamalarının gsyh’den aldığı pay azalıyor. O nedenle yoksul kız çocuklarımızın eğitime devam etmesi için verilen tutar 100 TL’de kalıyor. Bu tutar günlük değil aylık. Bu parayla kantinden tost yenilemiyor ”
“Yoksullukla Mücadele Değil, Yoksulluğa Mahkum Etme Politikası”
Bakırlıoğlu, kamu kurumlarının yoksullukla mücadele için yaptığı ödemelerdeki artışın, aslında derinleşen yoksulluğun resmi olduğunu belirterek “2021’de yoksullukla mücadele için 64 milyar lira harcanmış. 2022’de 87 milyar, 2023’te 187 milyar, 2024’te 275 milyar liraya çıkmış. 2025’in sadece ilk dört ayında 114 milyar lira ödendi. Yani her yıl bütçe artıyor ama yoksulluk azalmıyor. Çünkü bu bir mücadele değil, bir bağımlılık politikası. İnsanları yardımlarla oyalanıyorlar. Aile Bakanlığı’nın Alo 144 yardım hattına gelen çağrı sayısının da yoksulluğun göstergesi olduğunu söyledi: “Son 4 yılda 34 milyon kişi bu hattı aramış. Her yıl milyonlarca insan devletin kapısını çalıp yardım istiyor. Bu tablo utanç verici. Vatandaş yardım istemekten değil, geçinebilmekten onur duymak istiyor” dedi.