Gök, “Mevzuat değişikliklerinden sonra tut-yakala-kısırlaştır-bırak metodundan vazgeçilerek, hayvanların kısırlaştırıldıktan sonra barınak ya da doğal yaşam alanlarında muhafaza edilmesi öngörülmüştür” dedi.
Türkiye’nin gündeminden düşmeyen sokak hayvanları konusu, son olarak Konya’da 2 yaşındaki bir çocuğun saldırıya uğrayarak hayatını kaybetmesiyle yeniden tartışılmaya başlandı. Olayın ardından İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, valilikleri sokak hayvanlarının toplanması için görevlendirdiğini açıklamıştı. Bu gelişmelerin ardından Manisa’da nasıl bir yol izleneceği merak konusu olurken, Manisa Veteriner Hekimleri Odası Başkanı Ali Gök, konuya ilişkin Meydan Gazetesi’ne özel açıklamalarda bulundu. Başkan Gök, sokak hayvanlarının kısırlaştırıldıktan sonra barınaklarda muhafaza edilmesi gerektiğini belirtti. Yetkililerin ve hayvan hakları savunucularının ortak hareket etmesi gerektiğini vurgulayan Gök, sahipsiz hayvanların kontrol altına alınmasının önemine dikkat çekti.
“En fazla rol yerel yönetimlere düşmüştür”
Manisa Veteriner Hekimleri Odası Başkanı Ali Gök, son günlerde sahipsiz hayvanlarla ilgili kamuoyunda hassasiyetin oluştuğunu dile getirdi. Ali Gök, “Çünkü Konya'da meydana gelen elim olay ve bir çocuğumuzun bu olay neticesinde hayatını kaybetmesi tüm ülkemizi ve bizleri üzüntüye sevk etmiştir. Tabii sahipsiz hayvanlar ile ilgili uzun yıllardan beri süregelen bir süreç var ve genel itibarıyla bu sürecin yönetilmesinde en fazla rol yerel yönetimlere düşmektedir. Bilindiği gibi 5199 Sayılı Hayvanları Koruma Kanununda 2024 yılında bir değişiklik yapılmış, bu kanun kapsamında 2024 yılının sonunda Hayvanların Korunması Hakkında Yönetmelik yayımlanmış olup sahipsiz hayvanlarla alakalı stratejide bazı değişiklikler şekillenmiştir. İlgili mevzuat değişikliklerinden sonra tut-yakala-kısırlaştır-bırak metodundan vazgeçilerek, hayvanların kısırlaştırıldıktan sonra barınak ya da doğal yaşam alanlarında muhafaza edilmesi öngörülmüştür. Aynı zamanda çok tartışılan ötenazi kavramı ortaya çıkmıştır. Elbette biz veteriner hekimler olarak yaşatmayı amaçlayan bir meslek grubuyuz ve bu nedenle ötenazi konusundaki duruşumuz nettir. Zaten halihazırda Türk Veteriner Hekimleri Birliğimizin bu konuyla ilgili yapmış olduğu deklarasyonda, ‘Veteriner hekimler olarak, ötenaziyi yalnızca tıbbi gereklilikler çerçevesinde kabul edilebilecek bir uygulama olarak değerlendiriyor ve yaşam hakkını savunan mesleğimizin öldürmekle ilişkilendirilmesini kesin bir dille reddediyoruz.’ ifadeleri yer almaktadır” diye konuştu.
Hayvanlardan insanlara hastalık bulaşabilir!
Sahipsiz hayvanların popülasyonundaki artışın, sosyal alanda bir takım olumsuzlukları beraberinde getirdiğini söyleyen Ali Gök, “Bunun yanı sıra hayvanlar arasında bazı hastalıkların yayıldığı, bu hastalıklardan bazılarının zoonoz karakterde olduğu, yani hayvanlardan insanlara bulaşabilen hastalıklar olduğu gözlemlenmektedir. Burada ‘tek sağlık’ anlayışı karşımıza çıkmaktadır. Tek sağlık, insan, hayvan ve çevre sağlığı kavramlarının birbirinden ayrılmaz parçalar olduğunu ortaya koyan bir kavramdır. Biz veteriner hekimler bir yandan hayvan sağlığını, bir yandan da gıda güvenliğini sağlarken, bir yandan da insan ve halk sağlığına da hizmet etmekteyiz. Artmış sahipsiz hayvan popülasyonun en insani ve vicdani metotlarla çözüme kavuşturulması gerekmektedir. Bu çözüm farklı kurumların koordinasyonu ile multidisipliner bir şekilde yürütülmeli ve kısırlaştırma acilen hızlı bir şekilde yapılmalıdır. Ancak kısırlaştırma işleminden önce çözülmesi gereken husus, kısırlaştırılan hayvanlarımızın konulacağı bir barınak ya da doğal yaşam alanı oluşturulması, hayvanlarımızın kısırlaştırma operasyonundan sonra 5-7 gün civarında Post-Operatif bakımlarının yapılacağı uygun bir yer sağlanmasıdır. Hızlı ve sayıca yüksek bir kısırlaştırma seferberliği sonrasında yetersiz post-op bakım nedeniyle tüm emeklerin heba olması sözkonusu olup ciddi bir planlama gerekmektedir” şeklinde konuştu.
“Yeteri kadar hekim istihdam edilmelidir”
Planlama yapılması için belediyelerin ciddi anlamda veteriner hekimin istihdam etmesi gerektiğini de vurgulayan Gök, “Belediyelerin yeterli sayıda veteriner hekim istihdam etmesidir. Belediyelerde görevli veteriner hekimler yalnızca kısırlaştırma işlemi yapmıyorlar, aynı zamanda sahipsiz ve güçten düşmüş her hayvanın tedavisini üstleniyorlar, aşılamalarını yapıyorlar, insanımızı zoonoz hastalıklardan korumak için ellerinden gelen her türlü çabayı sarf ediyorlar. Bahsetmiş olduğum şartların sağlanması halinde biz veteriner hekimler olarak bu noktada elimizi taşın altına koymaya hazırız. Manisa Veteriner Hekimleri Odası olarak sahipsiz hayvanların popülasyonundaki artışı 2020 yılında öngörerek bir kısırlaştırma projesi hazırlamış ve Manisa İl Hayvanları Koruma Kurulunda projenin sunumunu yapmıştık. Proje, Manisa ili merkez İlçelerinde bulunan 2 bin sahipsiz köpeğin kısırlaştırılmasını hedeflemekteydi. Kurumlar, belediyeler ve STK’ların ortak ve koordineli çalışması ile yürütülmesi hedeflenen projemiz maalesef yeterli koordinasyon sağlanamaması nedeniyle başlatılamadı” ifadelerini kullandı.
Başkan Gök, sözlerini şöyle tamamladı: “Manisa ilimizde bu sorunun çözümü noktasında valiliğimiz başkanlığında ilgili kurum ve kuruluşlar gerekli adımları atmaktadır. İlgili merciler odamız başkanlığı ile irtibatlaşmak olup gerekli tüm hususlar değerlendirilmektedir. Geldiğimiz noktada biz veteriner hekimler hayvan sağlığı, insan sağlığı, çevre sağlığı için hizmet vermeye devam edeceğiz. Sahipsiz hayvanların korunması ve güvenli bir şekilde yaşamalarının sağlanması, bireylerden yerel yönetimlere kadar herkesin ortak sorumluluğudur. Manisa Veteriner Hekimleri Odası olarak, sahipsiz hayvanların popülasyon kontrolünü sağlayacak bilimsel, etik ve sürdürülebilir çalışmalara tam destek vermeye hazır olduğumuzu kamuoyuna bildiririz.”