AK Parti Manisa İl Başkanlığı, Manisa ve Türkiye gündemini değerlendirmek için basın toplantısı düzenledi. İl binasında düzenlenen toplantıya, AK Parti Manisa İl Başkanı Süleyman Turgut ve il yönetimi katıldı. Turgut, yatırımlardan yerel yönetimlere, su faturalarındaki artışlardan imar tartışmalarına kadar birçok konuda değerlendirmelerde bulundu. Süleyman Turgut, “Önceki belediye döneminde Mimar Sinan Caddesi prestij yolu olarak düşünülmüş ve yola cepheli parsellere 15 kat imar verilmesi oy birliği ile büyükşehir belediye meclisinde kabul edilmiştir. Bu konuyu CHP teşkilatı ile Genel Başkan Özgür Özel meclis kürsüsünde ‘Manisa’da imar rantı sağlanıyor’ diye Sayın Devlet Bahçeli’ye dahi şikayet etmişlerdir. Durum böyle iken bugüne geldimizde 15 kat düzenlemesine imar rantı diye itiraz edenler bugün aynı cadde üzerine 21 kat vermişler bununla da yetinmeyerek cadde üzerindeki Bozköy Çamlık bölgesini ve caddeye cephesi olmayan 0.5 emsalli villa imarlı parsellere 2.5 emsal 21 kat vererek kendi meclis üyeleri ile meclisten geçirmişlerdir. Burada sormadan duramayacağım bu ne perhiz bu ne lahana turşusu” ifadelerini kullandı.
“Yatırımlar devam ediyor”
Önemli açıklamalarda bulunan AK Parti İl Başkanı Süleyman Turgut, “Bizim için siyaset, makam ya da mevki için koşulan bir yol değildir. Bizim için siyaset; hemşerilerimizin sofralarına oturmak, gönüllerine dokunmak, dertlerine derman olabilmektir. AK Parti teşkilatları olarak, bugüne kadar hep bu anlayışla çalıştık, bundan sonra da aynı azim ve kararlılıkla çalışmaya devam edeceğiz. Göreve geldiğimiz günden bu yana, gece demeden, gündüz demeden sahada olduk. Ramazan ayında, 5 bini aşkın hanemizin kapısını çaldık, gönül sofralarında buluştuk. Şehrimizin her köşesine hizmet götürmek için, milletvekillerimiz ve bakanlarımızla el ele vererek, Manisa’mıza değer katacak yatırımların takipçisi olduk. Çünkü biz biliyoruz ,ki bu kutlu davada en büyük gücümüz, birliğimiz ve beraberliğimizdir. Sözlerimin başında uzun yıllar Manisa’mıza hizmet etmiş, çok kıymetli yol arkadaşımız, Manisa Milletvekilimiz Sn. İsmail Bileni kaybetmiş olmanın derin üzüntüsünü yaşıyor, bir kez daha kendisine Allahtan rahmet geride kalanlara başsağlığı diyoruz. Bugün Manisa’mızda hükümetimizin öncülüğünde, toplamı 50 milyar lirayı bulan yatırımlar devam ediyor. Hastaneler, yollar, köprüler, TOKİ konutları, okullar, hızlı tren, spor alanları ve daha nice eserler Manisa’mız için yükseliyor. Tüm bu hizmetler, milletimize olan sevdamızın ve Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde gece gündüz ortaya koyduğumuz gayretin bir tezahürüdür. Bizim siyasetimiz eser siyasetidir, gönül siyasetidir. Bizim gayemiz, Manisa’mızın her bir ferdinin yüzünü güldürmek, geleceğine umut olabilmektir. Bildiğiniz gibi hemşerilerimiz ülkemizin yönetiminde Cumhur İttifakı’na görev vermişken, yerel yönetimlerde muhalefet görevini bizlere verdi. Yerel yönetimlerde muhalefet görevini yürüttüğümüz bu süreçte, elim bir kaza sonucu Büyükşehir Belediye Başkanımız Ferdi Zeyrek’i kaybettik. AK Parti İl Başkanlığı olarak bu acı haberi duyduğumuz andan itibaren, yarım saat içinde hastanede olduk, sabaha kadar süreci yakından takip ederek, ailesinin yanında bulunduk. Bir kez daha merhuma Allah’tan rahmet, ailesine, tüm Manisalı hemşerilerimize ve Cumhuriyet Halk Partisi camiasına başsağlığı diliyoruz. Ancak hayat devam ediyor. Bundan sonra göreve gelen Büyükşehir Belediye Başkanımız ve diğer CHP’li belediye başkanlarının asli sorumluluğu, merhum başkanın aziz hatırasına sahip çıkarak, Manisa’ya seçim döneminde verdikleri sözleri hayata geçirmek olmalıydı. Fakat görüyoruz ki bu noktada umutlarımız günden güne tükenmektedir. Göreve geldiğimiz günden itibaren Sn. Ferdi Zeyrek ile yaptığımız görüşmelerde, Manisa’mız için yapılacak hayırlı hizmetlere hayır demeyeceğimizi defaetle dile getirip kendisi ile uyumlu bir çalışma içerisin de bulunmuştuk. Bunun ilk göstergesi olarak Turgutlu’da bulunan Ergenekon köprülü kavşağı ile ilgili,karayollarına muvafakat için müracaat ettiğini söylemiş ve bizlerden destek istemiştir. Bunun üzerine gerek karayolları gerekse Ulaştırma Bakanlığı ile hızlı bir şekilde konunun takipçisi olarak istenilen muvafakat belgesinin 2 ay gibi kısa bir sürede Manisa Büyükşehir Belediyesi’ne iletilmesini sağladık. Alt geçit projesinin ve ödeneğinin hazır olduğunu ve muhavakatın alınmasından sonra hemen bu inşaata başlanabileceğini de konuşmuştuk. Fakat Ferdi Zeyrek’in vefatının üzerinden 2,5 ay gibi bir süre geçmesine rağmen henüz hiçbir çalışma yapılmadığını da üzülerek görmekteyiz. Ferdi Zeyrek’in mirasına sahip çıkmak sadece dua etmek ile değil onun hayallerini gerçekleştirmek ile olacaktır. Projesi ve ödeneği hazır olan bu alt geçidinin inşaatının ne zaman başlayacağını merakla beklemekteyiz. Yine seçim döneminde en büyük proje olarak Manisalı hemşilerimize vaad edilen merkezde ki 15 Temmuz Meydanı önünden binerek 20 dakikada İzmir’e ulaşacağımız ve adının da İZMAN olarak ilan edildiği Manisa-İzmir tramvay hattı ile ilgili çalışmaların hangi aşamada olduğunu ve bu konuda da bizlere düşen herhangi bir görev olduğun da bu sorumluluktan kaçmayacağımızı aksine sonuna kadar destek olacağımızı samimiyetle ifade etmek isteriz” diye konuştu.
“Yüzde 97’lik artış söz konusu”
Seçim döneminde suya indirim vaadiyle oy isteyen CHP’li Büyükşehir Belediyesi göreve gelir gelmez ilk faturada indirim yaptığını ancak aradan geçen 14 ayın sonunda suya toplamda yüzde 97 oranında zam yapıldığını ileri süren Süleyman Turgut, “Bir ailenin zorunlu ihtiyacı olan 12 ton, 10 tona düşürüldü. Üst kademelere fahiş fiyatlar yansıtıldı. Tasarruf bahanesiyle vatandaşın cebine el uzatıldı. Atık su bedelleri gizli zamlarla artırıldı. Ayrıca mayıs 2025’te alınan bir kararla, her ay TÜFE oranındaki artışa ek olarak; birinci grup ilçelerde yüzde 15, ikinci grup ilçelerde ise yüzde 30 oranında ilave zam yapıldı. Bunu belgelerle de ortaya koymak isterim. Elimizde 3 ayrı fatura bulunuyor. Bu faturaların ortak özelliği, meskenlere ait olmaları ve her birinin 15 ton su kullanımı için düzenlenmiş olmasıdır. Bizim görevde olduğumuz dönemde vatandaşımız 15 ton su için 636 lira 50 kuruş ödüyordu. CHP yönetimi göreve geldiğinde Sayın Ferdi Zeyrek, seçim meydanlarında vaat ettiği gibi indirime giderek bu bedeli 424 liraya düşürdü. Ancak aradan yalnızca 14 ay geçmesine rağmen aynı fatura 837 liraya yükseldi. Yani yüzde 97’lik bir artış söz konusu oldu. Oysa aynı dönemde enflasyon oranı yüzde 44,8’dir. Enflasyona göre olması gereken fatura 614 lira iken, 837 liraya ulaşması gizli zamlarla mümkün olmuştur. Neler yapıldığını tek tek özetleyelim: Katı atık toplama bedeli ton başına 50 kuruştan yüzde 400 zamla 2 liraya çıkarıldı. 3–12 ton arası kademe, 2–10 ton aralığına düşürüldü ve bu yolla ek zam yapıldı. Ayrıca mayıs ayında alınan kararla 1. grup ilçelere yüzde 15, 2. grup ilçelere yüzde 30 ek zam getirildi. Sonuç olarak vatandaşımız seçim döneminde 2 ton su 1 lira, yüzde 30 indirim vaadiyle oy verirken bugün çok daha yüksek faturalar ödemek zorunda bırakılmıştır. Geçmişte kaşıkla verdikleri indirimi bugün kepçeyle geri aldılar. Bu sadece meskenlerdeki durumdur. Köylerde ve ticarethanelerde kullanılan su fiyatlarındaki artış çok daha vahimdir. Onları da önümüzdeki basın toplantısında belgeleriyle kamuoyuyla paylaşacağız” ifadelerini kullandı.
“Ak partili belediyelerden kesinti yüzde 15”
İller Bankası’ndan yapılan kesintiler hakkında da açıklamalarda bulunan Turgut, “Hizmet üretemeyenlerin son bahanesi ise İller Bankası kesintileri oldu. Son günlerde muhalefet tarafından, Manisa ilimizdeki belediyelerin genel bütçeden aldığı paylar ve bu paylardan yapılan vergi, SGK ve benzeri kamu borç kesintilerine ilişkin olarak, kamuoyunu yanıltmaya yönelik açıklamalar yapıldığını üzülerek takip ediyoruz. Öncelikle şunu net bir şekilde ifade etmek gerekir ki; ülke genelindeki tüm belediyelerin genel bütçeden aldığı paylar, 5779 sayılı Kanun çerçevesinde objektif, şeffaf ve herkes tarafından hesaplanabilir yasal kriterlere göre belirlenmektedir. Belediye paylarından yapılacak kesintiler de yine kanun ve mevzuat çerçevesinde gerçekleştirilmektedir. Kanun ve mevzuatın uygulayıcısı konumundaki İller Bankası tarafından belediye paylarından gerçekleştirilen borç kesintileri, siyasi saiklerle değil, kanun ve mevzuat doğrultusunda belediyelerin ve belediye şirketlerinin devlete olan borçlarıyla yani vergi, SGK ve diğer kamu borçlarıyla ilgilidir. Kamuoyuna yansıyan iddialarda, muhalefet belediyelerinden, siyasi sebeplerle daha fazla kesinti yapıldığı öne sürülmüştür. Oysa elimizdeki veriler bu iddiaları açıkça çürütmektedir. İlimizdeki AK Partili belediyelerden yapılan kesintilerin oranı, 2025 yılı için yüzde 15 seviyesindedir. Araştırmaları halinde kendi partilerine mensup belediyelerden de yapılan kesinti oranının yine bu seviyelerde olduğunu kendileri de göreceklerdir. Tüm belediyelerimiz genel bütçeden aldıkları payları ve paylarından yapılan kesintileri İller Bankasından açık ve net bir şekilde öğrenebilecek durumdadır. Her bir belediyenin borçluluk durumu birbirinden farklıdır. Kimisinin kamu borç yükü yüksekken, kimisinin mali disiplini daha güçlüdür. Kanun ve mevzuat belediye paylarından hangi koşullarda ne kadar kesinti yapılacağını açık bir biçimde düzenlemişken parti aidiyetine bakarak genelleme yapmak, kamuoyunu yanıltmak anlamına gelmektedir. Bu konular günlük ucuz siyasete alet edilerek polemik konusu yapılmaması gereken teknik ve mali konulardır. Buradan siyaset üretmeye çalışmak, hem belediyelerimize hem de vatandaşlarımıza haksızlıktır. Olması gerekenden daha fazla kesinti yapıldığını iddia eden Belediye Başkanlarına buradan hodri meydan diyorum. Aksini düşünen Belediye Başkanları ile Ankara’ya gidip yapılan bir yanlış varsa beraber incelemeye gidebiliriz. Tüm masraflar bizden. Asıl vahim olan ise şudur; maalesef CHP Belediyeler, göreve gelmeden önce personel sayısından şikayet ederken, bugün personel sayısı mevcut sayının iki katına çıkmıştır ve bunun sonucunda personel maaşlarını yarısı peşin yarısını vadeli ödeyecek şekilde yeni bir maaş ödeme sistemi bulmuşlardır. Hizmet üretmek için kullanmaları gereken kaynakları, şişirilmiş kadrolara ve yanlış önceliklere harcayan bu yönetimler, başarısızlıklarının üzerini örtmek için bahaneyi İller Bankası kesintilerine atmaktadır” açıklamasında bulundu.
“Rant hesabı 12 milyar lira”
Manisa’da imar konusunu hakkında ciddi iddialar da bulunan Turgut, son olarak şunları söyledi: “Bugünün en önemli konularından birisi olan imar skandalları ve rant düzenlemeleri ile ilgili konuya değinmek istiyorum. Bu konuları iki ana başlık altında toplayabiliriz. Mimar Sinan Caddesi üzerinde yapılan İmara aykırı düzenlemeler, CBÜ Yağcılar Muradiye kampüs yolu üzerindeki imar kanuna aykırı düzenlemeler. Hepinizin bildiği gibi önceki belediye döneminde Mimar Sinan Caddesi prestij yolu olarak düşünülmüş ve yola cepheli parsellere 15 kat imar verilmesi oy birliği ile büyükşehir belediye meclisinde kabul edilmiştir. Bu konuyu CHP teşkilatı ile Genel Başkan Özgür Özel meclis kürsüsünde ‘Manisa’da imar rantı sağlanıyor’ diye Sayın Devlet Bahçeli’ye dahi şikayet etmişlerdir. Durum böyle iken bugüne geldimizde 15 kat düzenlemesine imar rantı diye itiraz edenler bugün aynı cadde üzerine 21 kat vermişler bununla da yetinmeyerek cadde üzerindeki Bozköy Çamlık bölgesini ve caddeye cephesi olmayan 0.5 emsalli villa imarlı parsellere 2.5 emsal 21 kat vererek kendi meclis üyeleri ile meclisten geçirmişlerdir. Burada sormadan duramayacağım bu ne perhiz bu ne lahana turşusu. İkinci konumuz ise daha vahim, Mimar Sinan Caddesi’nde yapılanı mumla aratacak vaziyette. CBÜ Yağcılar kampüs yolu üzerinde bulunan ve eski tekel depoları olarak bilinen ve bir şahsa ait 26 ada 5 ve 6 nolu parsellerde ki toplam 152 bin 358 metrekarelik arsa üzerinde akıllara ziyan bir imar uygulaması yapılmak istenmektedir. Yunusemre Belediye meclisine son dakika da getirilen ek gündem maddesi ile az önce bahsettiğimiz arsanın emsal değerinin 1 iken 3’e çıkarılması ve 21 kata izin verilmesi meclis gündemine alelacele dahil edilmiştir. Cumhur İttifakı meclis üyelerinin, hiçbir yasal gerekçesi ve hazırlanmış onaylı bir paftası olmayan bu karara ısrarlı bir şekilde karşı durmalarına, bu yapılanın çok büyük bir imar rantı sağladığını belirtmelerine rağmen CHP’li meclis üyelerinin oyları ile kabul edilmiş ve hızlı bir şekilde Büyükşehir’e gönderilmiştir. Her ne hikmetse büyükşehir belediyesi de yangından mal kaçırırcasına, hiçbir yasal altlığı tamamlamadan ve incelenmeden alalacele meclis gündemine almıştır. Burada yapılmak istenen kısaca şudur; normalde 152 bin 358 metrekare net inşaat yapılabilecek yere alınan bu karar ile 457 bin 74 metrekare net kullanılımlı inşaat yapılabilmesinin önü açılmaktadır. İlave verilen imar rantı en basit hesapla 12 milyar TL’yi bulmaktadır. Son günlerde birçok CHP Belediyeli de kişiye özel imar rantı ile ilgili yolsuzluklar ortaya çıkmışken, böyle bir uygulamanın yapılmak istenmesini hayretle izliyoruz. Bu konuda Büyükşehir Belediye Başkanı Besim Dutlulu’nun ve kısa bir zaman önce imar rantı sağlayanlara beddua okuyan CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in nasıl bir tavır takınacağını merakla bekliyoruz. Bu konulara sessiz kalmayacağımızı, tüyü bitmemiş yetimin hakkını rant yiyicilere yedirmeyeceğimizi ve bu yanlıştan geri dönülmediği takdirde savcılık ve idari yargıya suç duyurusunda bulunacağımızı ifade etmek istiyorum. Biz AK Parti olarak milletimizin yanındayız. CHP’nin iki yüzlü siyasetini, gizli su zammıyla vatandaşı ezmesini, beceriksizlerini gerçek dışı söylemler ile iller bankası kesintilerine bağlamasını, imar planlarıyla rantçılığı kurumsallaştırmasını asla görmezden gelmeyeceğiz. Hemşehrilerimizin hakkını savunmaya, Manisa’ya hizmet etmeye ve her türlü rant düzeninin karşısında dimdik durmaya devam edeceğiz. Çünkü bizim siyasetimiz eser siyasetidir, gönül siyasetidir.”
MUHABİR:BENZA GÜRLER