Rusya-Ukrayna savaşı son 2 yılın dünya kamuoyunu en çok meşgul eden konuları arasında yer aldı. Çatışmalar boyunca binlerce sivil ve asker hayatını kaybetti.OĞUZHAN OSMAN BİLGİN/RÜSTEM PEHLİVANLAR/HERKES DUYSUN
BURSA (İGFA) - 24 Şubat 2022 tarihinde Rusya ve Ukrayna arasında başlayan savaşta 2 yıllık süreç geride kaldı. Cephede hayatını kaybedenlerin dışında milyonlarca sivil göç etmek zorunda kaldı. Savaşın her iki ülkeye de ciddi maliyeti oldu. Batı, savaşın ilk gününden beri desteklediği Ukrayna konusunda ciddi bir yol ayrımına geldi. ABD seçimlerinde Trump'ın kazanma ihtimali, savaşın da gidişatını temelden değiştirecek gibi görünüyor. 2 yıllık süreçte yaşanan çatışmaların geçmişini ve bu süreçten sonra gerçekleşebilecek olası senaryoları Dış Politika Uzmanı Dr. Barış Adıbelli, Herkes Duysun için analiz etti.
UKRAYNA, RUSYA'NIN ASKERİ GÜCÜYLE BOY ÖLÇÜŞEMEDİ
Çatışmaların başladığı günden bu yana Türkiye'nin arabuluculuk misyonu üstlendiğini ve iki ülke arasındaki ilişkileri belirli bir seviyede koruduğunu ifade eden Dr. Barış Adıbelli, “Türkiye olarak arabuluculuk misyonu çerçevesinde iki ülkeyi masaya oturtmak için İstanbul görüşmelerinde ciddi bir çaba sarf ettik. İstanbul görüşmelerinde daha sonra detaylarını öğrendiğimiz şekilde ciddi bir başarı elde edilmiş ancak Batı’nın müdahalesi nedeniyle İstanbul görüşmeleri başarısızlıkla sonuçlandı. ABD ve güdümündeki Batı, savaşı bir fırsat olarak görüp Rusya'nın gücüne ciddi bir darbe vurmak istedi ancak bu realist bir yaklaşım değildi. Bunun nedeni Ukrayna'nın ciddi bir ordu gücüne sahip olmaması.
Ukrayna'ya Batı, ciddi bir maddi ve askeri-teknik destek verdi ancak Ukrayna ordusu derme çatma, paralı ve toplama askerlerden oluşan bir ordu olduğu için sahada Rusya'ya karşılık verme şansı olmadı. Rusya hiçbir zaman askeri varlığının tamamını sahada kullanmadı.” dedi.
RUSYA, CEPHEDE SON NESİL SİLAHLARINI SERGİLEMEDİ
Ukrayna'nın çatışmalar boyunca hem Batı hem de Rusya'nın savaş hurdalığına döndüğünün altını çizen Dr. Barış Adıbelli, “Rusya, çatışmalar boyunca son nesil askeri silah teknolojisini Ukrayna sahasında kullanmadı. Ciddi bir kısmı 2. Dünya Savaşı'ndan kalmış olan askeri envanterini sahaya sürdü. Bu durum Avrupa için de geçerliydi. Avrupa'dan gelen yardımlarda da ciddi bir şekilde eski Sovyet teknolojisinden kalma silahlar gönderildi. Rusya hem silah hem de askeri personel anlamında en gelişmiş araçlarını sahada göstermedi ancak aynı durum Suriye için geçerli değil. Suriye'de askeri varlığı olan Rusya'nın bu alanda son teknoloji silahlarını daha yoğun görüyoruz. Rusya'nın bu tercihi yapmasının nedeni olarak az bir maliyetle diplomasi masasına oturup sorunu çözmek olduğunu söyleyebiliriz. Ana amacı da Kırım'ın Rusya toprağı olduğunu hem Ukrayna hem de Batı’ya kabul ettirmek ve Ukrayna'nın olası NATO üyeliğinin önüne geçmekti.” ifadelerini kullandı.
UKRAYNA’NIN KARŞI TAARRUZU NETİCEYE ULAŞAMADI
Ukrayna'nın geçen yıldan bu yana sürekli dillendirdiği karşı taarruzun neticeye ulaşamamasının sebeplerini de açıklayan Dr. Barış Adıbelli, “Karşı taarruz yapılabilmesi için hava, deniz ve karaya hakim olması gerekiyor. Bunu özellikle taarruzun konuşulduğu dönemde emekli ABD'li generaller de vurgulamıştı. ABD'de karşı taarruza karşı çıkan, bunu intihar olarak gören önemli isimler de vardı. Şu anda gelinen noktada Rusya karşı saldırıya geçti. Ukrayna ordusu gerilemeye başladı.” dedi.
UKRAYNA POLİTİK OLARAK DA ZOR BİR DURUMDA
Ukrayna'nın sadece askeri anlamda değil politik anlamda da sıkıntı içerisinde olduğunu vurgulayan Barış Adıbelli, “Zelensky artık yoruldu. Bu yıl Ukrayna'da seçimler vardı ancak seçimleri iptal etti. Bu durum Ukrayna'daki muhalefet nezdinde Zelensky'nin meşruiyetini tartışmaya açtı.
ABD de artık Ukrayna'ya destek konusunda eskisi kadar hevesli değil. Kongre'nin Ukrayna konusunda soru işaretleri arttı. Eğer İsrail'deki savaş söz konusu olmasa yardım kongreden geçmeyebilirdi. Biden, Ukrayna ve İsrail'e yapılacak yardımı paket halinde kongreden zorlukla geçirebildi. Ukrayna için verilen F-16 sözleri de henüz tutulmadı. Yardımlarda Batı’nın gönülsüzlüğüne ek olarak sahada çatışan Ukraynalılarda da bir bıkkınlık söz konusu.” şeklinde konuştu.
BATI'NIN RUSYA'YA KARŞI EKONOMİK AMBARGOSU AMACINA ULAŞAMADI
Çatışmaların başlangıcında Batı tarafından uygulanan ambargonun Rusya'yı çökerteceğine dair inancın zaman ilerledikçe kaybolduğunu ve Rusya'nın ekonomik olarak da sarsılmadığının görüldüğünü belirten Dr. Barış Adıbelli şu ifadeleri kullandı:
“Rusya, Ağustos ayında açıkladığı petrol ihraç gelirlerinde 17.1 milyar dolar gibi bir rakama ulaştı. Doğalgaz ve petrolden elde edilen gelirler Rusya'nın ekonomik olarak çökeceğine dair iddiaları da boşa çıkarmış oldu. Rusya'nın Çin, Hindistan ve İran ile ekonomik ilişkisi hız kesmeden devam ediyor. Avrupa bu konuda ambargo uyguladı ancak burada kaybeden Rusya değil Avrupa ve Avrupa'nın sanayi tesisleri oldu.”