Şehit MİT mensubunun kimliğinin ifşa edilmesine ilişkin davada ara karar açıklandı
Libya’da görev yaptığı sırada şehit düşen MİT mensubunun kimlik bilgisinin ifşa edilmesine ilişkin davanın görülmesine bugün başlandı. Duruşmada cumhuriyet savcısı mütalaasını açıklamak için dosyanın...
Manisa’da bir muhtar şehidin adını, soyadını, fotoğrafını ve ne zaman nereye defnedileceğini herkese açık şekilde sosyal medyadan paylaştı. 22 Şubat tarihinde ise Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan “Libya’da birkaç şehidimiz var” açıklamasını yaptı. Aynı gün sosyal medyada şehitlerin isimleri, fotoğrafları ayrıntılarıyla defalarca paylaşıldı” şeklinde konuştu.
Sanıklardan Hülya Kılınç’ın Manisa’da kamuoyunu ilgilendiren haberleri Oda TV’ye ulaştırdığını da söyleyen Pehlivan “2 Mart sabahı Hülya Hanım’dan bir mesaj aldım. Libya’da şehit olan askerlerimizden birisinin Manisalı olduğunu söyledi ve cenazesiyle ilgili haberle Oda TV’nin ilgilenip ilgilenmeyeceğini sordu. Hülya Kılınç o anda şehidimizin sadece asker olduğunu düşünüyor. MİT mensubu olması konusu gündemimizde o zaman yok. Amacımız sadece şehit cenazesi haberi yapmak. Aynı günün akşamı Hülya Kılınç şehidin MİT mensubu olduğunu bana söyledi. Haberi hazırdı ama cenaze anından fotoğraf geleceğini belirtti. Ben de başka yerde yayımlanmayacaksa haberi ve fotoğrafı beklediğimi söyledim. Ertesi sabah bana haberi attı” şeklinde konuştu.
Haberi yayınlamadan önce şehidin MİT mensubu olduğunu teyit etmek istediğini de söyleyen Barış Pehlivan, “Haberi yayınlamadan önce şehidin fotoğraflarını, isim ve soyadını, nasıl şehit olduğunu, MİT mensubu olduğunu, cenazeden bazı görüntüleri ayrıntılarıyla birçok yerde haber olarak gördüm” dedi. Sanık Pehlivan, şehidin ailesinin zarar görmemesi için cenazenin kaldırıldığı köyün, mahallenin, şehidin soyadı, anne ve babanın adı ile soyadının yayınlanmadığını da ifade etti. Haberin ardından hızla Barış Terkoğlu ve Hülya Kılınç’ın tutuklandığını söyleyen Pehlivan, “Bir gün sonra da sırtımda cezaevi çantamla geldiğim Çağlayan’dan Silivri’ye ben de gönderildim” şeklinde savunmada bulundu.
Sanık Hülya Kılınç ise yaşadığı bölgede bir şehidin törensiz defnedilmesinin büyük bir haber olduğunu söyleyerek “Ben haberde yayınlanan şehidin cenazesini taşıyan fotoğrafta MİT mensuplarının olduğunu bilmiyordum. Bu haberin yalnızca şehidimizin Manisa’da defnedilmesinin ve resmi tören yapılmadığına ilişkin olduğu açıkça görülmektedir. Yaptığım gazetecilik işidir. Beraatımı talep ediyorum” dedi.
Sanıkların savunmasının ardından Cumhuriyet savcısı mütaalasını hazırlamak için dosyanın kendisine gönderilmesine ve tüm sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verilmesini talep etti.
Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti Oda TV Haber Müdürü Barış Terkoğlu, Aydın Keser, ve Ferhat Çelik’in yurt dışına çıkmama koşuluyla tahliyesine karar verdi. Mahkeme Oda TV Genel Yayın Yönetmeni Barış Pehlivan, yazar Murat Ağırel ve muhabir Hülya Kılınç’ın tutukluluk halinin devamına hükmetti.
İddianameden
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede tutuklu sanıklar Oda TV Haber Müdürü Barış Terkoğlu, Oda TV Genel Yayın Yönetmeni Barış Pehlivan, Yeniçağ yazarı Murat Ağırel, Hülya Kılınç, Yeni Yaşam Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Ferhat Çelik, Yazı İşleri Müdürü Aydın Keser ile Akhisar Belediyesi basın biriminde sözleşmeli memur olarak çalışan tutuksuz sanık Eren Ekinci ve hakkında yakalama kararı çıkarılan sanık Erk Acarer'in, ‘devletin güvenliğine ve siyasal yararlarına ilişkin gizli kalması gereken bilgileri açıklama’ suçundan 10'ar yıla, ‘istihbarat faaliyeti ile ilgili bilgi ve belgeleri ifşa etmek’ suçundan ise 9'ar yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep edilmişti.
Bunlar da ilginizi çekebilir