Sarıgöl Ovası beyaz örtüyle kaplanıyor
Manisa’nın Sarıgöl Ovasında bulunan dünyaca ünlü sofralık Çekirdeksiz Sultani üzümü, güneşten ve olumsuz hava şartlarından korunması ve hasat sezonunun aralık ayına...
Manisa’nın Sarıgöl Ovasında bulunan dünyaca ünlü sofralık Çekirdeksiz Sultani üzümü, güneşten ve olumsuz hava şartlarından korunması ve hasat sezonunun aralık ayına kadar uzaması amacıyla beyaz örtüyle kaplanmaya başladı. Beyaz örtü sayesinde, normal şartlarda ağustos ayında hasat edilen üzüm aralık ayında hasat yapılarak dünyada üzümün son hasat edildiği bölge özelliğine sahip olacak.
Manisa’nın Sarıgöl ilçesinde bulunan Sarıgöl Ovası’nda dünyaca meşhur çekirdeksiz Sultani üzümünü beyaz örtüyle kaplanmaya başlandı. Ovanın tamamında gerçekleşecek beyaz örtü kaplama işlemiyle birlikte üzümler güneşten ve olumsuz hava şartlarından korunarak hasat sezonu uzatılmış olacak. Normal şartlarda ağustos ve eylül aylarında gerçekleşen üzüm hasadı, bağların beyaz örtüyle kaplanmasıyla birlikte aralık-ocak aylarına kadar uzatılmış olacak. Üzümün kalitesinin de korunduğu bu uygulama sayesinde dünyada son üzüm hasadı da Sarıgöl Ovası’nda gerçekleşmiş olacak. Çiftçiler tarafından başlanan uygulamayla üzüm bağları sıra sıra kanaviçe adı verilen beyaz bir örtüyle kaplanıyor. Temmuz ayında başlayan beyaz örtü kaplaması işlemiyle 110 bin dekar alanda 4 bin 500 üzüm üretici tarafından 15 günde tamamlanacak. Üzümlerin örtülmesiyle birlikte ilaçlama ve sulama işlemleri sonrası üzümlerin kasım, aralık ve ocak aylarında hasat edilmesi planlanıyor. Örtü altında güneşin yakıcı etkisinden ve olumsuz hava şartlarından korunan çekirdeksiz Sultani üzüm, böylece kalitesini de arttırarak ihracata uygun hale geliyor.
Sarıgöl’de 110 bin dekar bağ alanı bulunduğunu belirten Sarıgöl İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü Ziraat Mühendisi Musa Akkaynak, “Sarıgöl ilçemizde takriben 110 bin dekar bağ alanımız bulunmakta. Bunun 104 bin dekarı Çekirdeksiz Sultani üzümden oluşmakta. 6 bin dekarında da çekirdekli üzüm çeşitleri bulunmaktadır. Temmuz ayı içerisinde 4 bin 500 civarı üreticimiz üzüm bağları üzerine kanaviçe adı verilen ve ya beyaz örtü sistemleriyle örtmekte. Buradaki amaç üzümü aşırı sıcaklardan, tozdan, aşırı yağışlardan ve dolu yağışlarından kasım aylarına hasadını uzatmak” dedi.
“Dünyada en son üzümün hasat edildiği yer olarak tanımlayabiliriz”
Dünyada en son üzüm hasadının Sarıgöl Ovasında yapıldığını belirten Akkaynak, “Sarıgöl’de yetişen üzümün yüzde 80’i ihraç ediliyor. Kalanı da iç piyasada tüketilmekte. Sultani üzümün burada en büyük özelliği dünyada en son üzümün hasat edildiği yer olarak tanımlayabiliriz. Kasım aralık ayına kadar dünyada üzüm bitmiş oluyor. Dünyada üzüm sezonu en son burada bitiyor” diye konuştu.
“Bizim en büyük özelliğimiz kurutmalıktan ziyade ihracat üzümü yetiştiriyoruz”
16 yıldır bağcılık yapan Sarıgöllü üzüm üreticisi Ahmet Tosun, ihracata yönelik üzüm yetiştirdiklerini belirterek, “16 yıldır bağcılıkla uğraşıyorum. Bağlarımızı geçen yıla nazaran 1 ay önce örtülmeye başlandı. Biz bunu yağmurdan, doludan, nemden korumak ve daha kaliteli üzüm yetiştirmek için bu örtüleri uyguluyoruz. 2 yıllık olarak tabir ettiğimiz örtüler var. 4 yıllık olarak tabir ettiğimiz örtüler var. 4 yıllıklarda 2 bin 700 lira ile 3 bin lira arası fiyatları değişiyor. Biraz maliyetli bir uygulama. Bizim en büyük maliyetimiz ilaç ve örtü maliyeti. Tabi masraf etmeyince ürün almak için çok uğraş ve emek vermemiz gerekiyor. Bu üzümü Avrupa’ya ihraç ediyoruz. Bizim en büyük özelliğimiz kurutmalıktan ziyade ihracat üzümü yetiştiriyoruz” ifadelerini kullandı.
Rekoltenin her geçen yıl düştüğünü belirten Tosun, “Dönümde 2,5 ton civarı rekolte beklentimiz var. Genelde 3-4 senedir verim düşmeye başladı. Dönümünde 5-6 ton arası üzüm aldığımız yerlerden 2 senedir genel olarak 2,5 ton hatta 1,5 ton üzüm alıyoruz” diye konuştu.
“Üzümün en pahalı yendiği yer İstanbul”
Sofralık üzüm yetiştirilecekse mutlaka örtülmesi gerektiğine dikkat çeken Sarıgöllü üzüm üreticisi Hasan Hüseyin Güneş, “Eğer sofralık olarak üzüm yetiştireceksek mutlaka örtülüyor. Örtülmediği takdirde havadaki biriken ağır metaller, ağır asitleri üzümleri çürütüyor ve ya bozuyor. O yüzden ihracatı da engelliyor. Örtülerin ömrü 2 yıllık, 4 yıllık, 5 yıllık civarı değişiyor. Örtülerin kullanım süresi arttıkça fiyatları da artıyor” dedi.
Üretici olarak en büyük pazarlarının Rusya, Almanya ve Arap ülkeleri olduğunu belirten Güneş, “Bizim en büyük pazarımız Rusya, Almanya, Arap ülkeleri, Orta Doğu ülkeleri. Bunun yanında üzümün en pahalı yendiği yer İstanbul. Avrupa’dan daha kaliteli üzüm ister ama parasını da öder. Dolayısıyla da üzümün en güzelini alır” diye konuştu.
“İstenilen zamanda istenilen işçiye ulaşamıyorsun”
İşçi bulmakta güçlük çektiklerini belirten Güneş, “İşçi giderleri, yakıt giderleri, enerji giderleri, sulama giderleri, ilaçlama giderleri, gübre giderleri, örtü giderleri yıllara oranla baktığımız zaman neredeyse yüzde 100 artmasına rağmen üzüm fiyatları hemen hemen aynı gidiyor. Bunlar aynı oranda giderse çiftçi bu üretimi severek yapar. Son yıllarda da herkes şehre gitmeye başlayınca bağlarda işçi sıkıntısı çekiliyor. Gerek yaprak almada, gerek üzümleri işlemede, gerek ilaçlamada işçi büyük problem şu anda. İstenilen zamanda istenilen işçiye ulaşamıyorsun. Dolayısıyla da kaliteyi yakalamakta zorlanıyoruz” ifadelerini kullandı.
“Yılbaşı dolayısıyla son hasat burada yapılacak”
Üzüm fiyatlarını henüz tahmin edemediklerini belirten Güneş, “Geçen sene yaş üzüm fiyatı 1,5 lira ile 4 lira arasında oynayan rakamlar oldu. Bu sene ne olur bilemiyoruz. Pandemi dolayısıyla ihracat nasıl olur, yurt dışından talep nasıl olur bilmiyoruz. Bu işler arz talep meselesi. Yılbaşı dolayısıyla son hasat burada yapılacak. Sarıgöl Emcelli Mahallesi dünyada en son üzümü hasat ediyor. Salkımlar buzlanıyor ama üzüm de hasat ediliyor” dedi.