Mersin’de yaşayan herkesin hayatını güzelleştirmek ve kolaylaştırmak üzere ürettiği projelerle, insanlar mutlu ve geleceğe umutlu bakmaya devam ediyor.MERSİN (İGFA) - Mut’un Çömelek Köyü’nde yaşayan 2 çocuk annesi, 29 yaşındaki Ceren Tengiz. Ceren Tengiz’in, Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin projelerinden faydalanması ise 2 sene öncesine, 2021 yılına dayanıyor. Evlendikten sonra yaşamını sürdürdüğü Mut’un Çömelek Köyü’nde, artan maliyetler nedeni ile sebzecilikten para kazanamaz hale gelen Ceren Tengiz ve eşi Hasan Tengiz’in hayatı, köy camisinden yapılan bir anons ile bir anda başka bir yöne evrildi.
Tengiz: “25 hayvanla başladık, şimdi 85 hayvanım var”
Anonsta, Mersin Büyükşehir Belediyesi Tarımsal Hizmetler Dairesi Başkanlığı’nın ‘Hadi Gel Köyümüze Destek Verelim’ projesine katılmak isteyenlere çağrıda bulunulduğunu söyleyen Ceren Tengiz, “Ben zaten hem Büyükşehir Belediyesi’nin, hem de Başkanımız Vahap Seçer’in projelerini yakından takip ediyordum. Böyle bir anons yapılınca hemen başvurdum ve kısa süre içerisinde de bize 24 dişi 1 erkek olmak üzere, 25 küçükbaş hayvan verdiler. Ben Mersin’e göçmeyi düşünürken, benim hayatım bambaşka bir hayat oldu. Telefon geldi, ‘Hayvanlarınızı gelip götürebilirsiniz, size çıktı’ dediler. Çok sevindim. 4 ton yem desteği de vereceklerini söylediler. 4 ton yem, hayvancılık yapan bir kişi için, 1 sene boyunca rahat etmesi bakımından çok büyük bir avantaj. Gittik, aldık hayvanlarımızı. Şu anda 85 tane hayvanım var” diye konuştu.
“Kendi işimin patronuyum. Mutluyum, huzurluyum”
Geçmişte hayvancılık yapmadığını, ancak şehirde yevmiye ile çalışmaktansa kendi işinin patronu olmayı tercih ettiğini söyleyen Ceren Tengiz, sonrasında yaşadıklarını ise, “Şu anda kendi işimin patronuyum. Oğlaklarla, keçilerimle uğraşıyorum. Evet, bu işin de zorluğu var. Çok zorlu hava şartlarında çalışıyoruz. İki çocuğum var. Yaylaya, çapa motoruyla gelip gidiyoruz. Kendim kullanıyorum. Zor iş, ama çok güzel avantajları da var. Mutluyum, huzurluyum. Benim hayvancılıkla ilgili hiçbir bilgim yoktu, ama eşim bana çok büyük destek oldu” sözleriyle ifade etti.
“Bu projeye başvurmamın en büyük nedeni, çocuklarımın geleceği”
Kendi imkanları ile 25 tane keçi almasının mümkün olmadığını söyleyen Tengiz, Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin desteğinin hayatındaki önemine değinerek “Vahap Başkanımız, gerçekten bir anne-babanın öz evladına yapamayacağı bir iyilikte bulundu. Benim 25 keçi alma gücüm yok. Alsam bile 4 ton yem alma gibi bir lüksüm yok. Benim bu projeye başvuru yapmamın en büyük sebebi çocuklarım. Vahap Başkanımızın bize bu imkanı sunması, benim ve eşimin hayatını değiştirdiği gibi, çocuklarımın geleceğini de sağladı. Yani hiç kimseden biz bu şekilde yardım görmedik. Çok güzel projelere imza attığını düşünüyorum. Bana çok güzel bir iş imkanı sağladı” dedi.
“Tüm kadınlar ve gençler bu projeye başvursun”
Başkan Seçer’in projelerini yakından takip ettiğini, özellikle de kadınlara öncelik tanıdığını ifade eden Tengiz, söz konusu projeye gençlerin de başvurmasını tavsiye etti. İş arayan gençlere seslenen Tengiz, “Genç arkadaşlar, ‘İşim yok, üniversite mezunuyum, lise mezunuyum, yapamıyorum, parasızım, iş bulamıyorum’ demesinler. Gerçekten araştırsınlar, başkanımızdan destek istesinler, bu gibi projelere başvuru yapsınlar. Bana çıktıktan sonra, ben bu işi yaptıktan sonra, tüm kadınlar ve genç arkadaşlarım da yapabilir. Şu anda hayvanlarla uğraşıyorum, gayet memnunum. Onların da yapabileceğine inanıyorum. ‘Şehirde hayat bitti’ diyorlar. Pahalılık, ekonomi… Evet, köyde de çok sıkıntı çekiyoruz. Gübre olsun, mazot parası olsun, biz de sıkıntı çekiyoruz köyde. Fakat yine de, şehirlere oranla çok daha rahatız” şeklinde konuştu.
“Köyde üretim olmazsa, şehirde tüketim olmaz”
Hedefinin hayvancılığı kesinlikle bırakmamak ve hayvanlarının sayısını daha da çoğaltıp, çocuklarına çok daha iyi bir gelecek sağlamak olduğunu dile getiren Ceren Tengiz, “Çünkü, köyde üretim olmazsa şehirde tüketim olmaz. Biz burada üretmeliyiz ki, şehirdeki arkadaşlarım daha rahat tüketim sağlasınlar. İş imkanı olmadığı için, okul olmadığı için, sağlık ocağı, hemşire hiçbir şey olmadığı için, insanlar köyden şehirlere göç ediyorlar. Bu sefer ne oluyor? Tüketim pahalanıyor, her şey pahalanıyor. Çünkü üretim yok. Üretimi birilerinin yapması gerekiyor. Herkes doktor, avukat olursa, hayvancılığı kim yapacak?” diye konuştu.