3.SAYFA

15 Temmuz gecesi Manisa'da askeriyeden 9 bin mermi çıkarmaya çalışmışlar!

Manisa’da Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) darbe girişimiyle ilgili soruşturma kapsamında hazırlanan iddianamede, 15 Temmuz gecesi eski yarbay Yücel'in, 1. Piyade Er Eğitim Tugay Komutanlığında ikma...

DARBE GECESİNİ TELEVİZYONDA ÖĞRENDİ Tugay komutanlığında mühimmat sorumlusu olarak görev yapan astsubay başçavuş Recep E.’nin ifadesinde darbe kalkışmasında televizyonda öğrendiğini belirterek, yüzbaşının talimatı doğrultusunda kışlaya gittiğini söyledi. Recep E. İfadesinde, “Cephanelik nöbetçi astsubayı R. S. Aydınlı başçavuşun mesajını gördüm. Bu mesaj içeriğinde kışlaya çağırıldığım yazıyordu. Ben R. S. Aydınlı aradım ve konunun ne olduğunu sordum. Bana bi açıklama yapmadı. Sadece Taner yüzbaşının beni çağırdığını söyledi. Bunun üzerine lojman bölgesinde bulunan evimde biraz daha televizyondaki haberleri takip ettim. Giyinip hazırlanmam yarım saat falan sürdü. Evimden çıkarak kışlanın olduğu yere gittim. Ben kışlaya katılmadan önce kışla çevresinde tehlike arz edecek bir vatandaş grubu veya başka tehlike oluşturabilecek bir grup görmedim. Ortalık gayet sakindi. Kışlaya katılmadan önce beni Taner yüzbaşı kullanmış olduğum cep telefonumdan aramıştı. Gelip gelmediğimi sormuştu. Bende henüz gelmediği ve birazdan kışlaya katılacağımı söyledim. Taner O. yüzbaşı bana araç gönderip seni aldırayım dedi. Ancak ben araca gerek yok kendim intikal ederim dedim ve saat 23.30 sıralarında kışlaya girdim.” DESTEK VERENLERİ ENGELLEMEK ADINA OYALADI Kışlaya girdikten hemen sonra cephanelik nöbetçi astsubayı R. S. Aydınlı ile fikir alışverişinde bulunarak, mühimmat istenmesi durumunda vermeyeceklerini, emir almaları durumunda ses kaydını almalarını kararlaştırdıklarını dile getiren Recep E., bir grup asker tarafından başlatılan kalkışma harekâtına destek vermemek adına böyle bir talep olursa mühimmat vermeyeceğimizi kararlaştırdıklarını ifade etti. Recep E. o gece yaşananları şöyle özetledi: “Kalkışma harekatından haberdardım. Bu durumda cephanelikten mermi çıkartmamın kalkışma harekatına destek vermek manasına geleceğini mesleki tecrübemle biliyordum. Bir müddet cephanelik bölgesinde bekledikten sonra bulunduğum yere Ferdi Yörüyen başçavuş bir araç ile geldi. Benden 6000 adet mermi almaya geldiğini söyledi. Bende kendisine sana bu emri kim verdi dedim. Ferdi bana Tabur komutanı Engin Yücel yarbayın emri olduğunu söyledi. Ferdi başçavuşa mermi vermeyecektim, bu yüzden yazılı bir emri bulunup bulunmadığını sordum. Ferdi başçavuş bana yazılı emir olmadığını söyleyince bana yazılı emirsiz böyle bir talep ile gelmesinin kanunsuz olduğunu hatırlattım. Yazılı emir istememin sebebi bu şahsı ve emri vereni oyalamaktı. Yazılı bir emir verilmiş olsaydı bile kalkışmaya destek vermemek adına bu mühimmatı vermeyecektim. Mesleki tecrübelerim bunu gösteriyordu. Kalkışmanın devam ettiğini ve tehlike arz eden gücün silahlı askerler olduğunu medyadan ve Cumhurbaşkanımızın açıklamalarından takip etmiştim. Bir müddet sonra Ferdi başçavuş benim yanımdan ayrılarak tabur komutanı Engin Yücel ile görüştü ve tekrar yanına gelerek tamam komutanım dedi ve gitti. BAŞKA BİR ASTSUBAY DAHA MERMİ İÇİN GELDİ Cephaneliğe sızma girişimi olmasına karşın, kapıları kilitlediğini, kapalı kapılarında kilidini kontrol ettiğini belirten Recep E., sabaha kadar cephaneliği gözetlediğini kaydetti. O gece başka bir astsubayın daha gelerek bu kez 3 bin adet mermi istediğini dile getiren Recep E. şöyle konuştu: “İsmini Cihan olarak bildiğim 1. taburdan geldiğini söyleyen astsubay bana binbaşı Şükrü Özermiş’ in talimatı ile 3000 tane mühimmat isteyince sinirlendim ve kızgınlıkla defol git başımdan ben kimseye mermi vermiyorum dedim. Kovdum. Bu olaydan sonra beni Nihat Eryılmaz albayım aradı ve askeri hattan görüşelim dedi. Bunun üzerine alay komutanı Nihat Eryılmaz’ı askeri hattan arayarak mermi istemeye gelen her iki astsubayı yanımdan kovaladığımı söyledim. Bu duruma R. S. Aydınlı başçavuş şahittir. Alay komutanımız Nihat Eryılmaz da bana hitaben iyi yapmışsın kimseye mermi verme, cephaneliğin başında kal dedi. Bunun üzerine cephaneliğin kapılarının kilitlerini cep telefonumun ışığı ile kontrol ettim ve herhangi bir saldırı veya sızma harekatı olabilir diye cephanelik girişinde bulunan el fenerlerinden almak için kapıyı açtım ve bu duruma şahit olması için yanıma bir asker aldım. İlk açtığım yerdeki el feneri çalışmadığı için diğer kapıyı açıtım ve oradan el feneri alarak kapıyı tekrar kilitledim. Nöbet kulübelerinin olduğu yere geri döndüm, sabah saatlerine kadar cephanelik bölgesine gelen giden hiç olmadı. Bana silahlanmam konusunda emir veren olmadı. Benim bulunduğum cephanelik bölgesine tedbir almak için hiçbir kuvvet tahsis edilmedi. Askeri konumdan cephanelikler stratejik bölge olarak belirlenen yerlerdir. Tehlike oluşması durumunda ilk takviye kuvvet gönderilecek yerlerdir.” MERMİ ALMAYA GİTTİĞİNİ DOĞRULADI Hakkında üçer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep edilen astsubay Ferdi Yörüyen, ifadesinde bölük astsubayı Ş.Y’nin ‘Mesai var kışlaya gel’ talebi üzerine kışlaya geldiğini belirtti. Eşofmanlı olarak kışlaya geldiğinde bölük komutanı üsteğmen H.İ. K’nin görevlendirmesiyle birlikte depolarda malzeme sayımı yaptığını kaydeden Ferdi Yörüyen, şöyle konuştu: “Tabur komutanımız Engin yarbay bana tabur mühimmat sorumlusu olan astsubay F. K’nın henüz kışlaya gelmediğini ve gecikeceğini bu yüzden de benim G3 mermisini cephanelikten alarak emniyet kontrol nöbetçi astsubaylığına teslim etmemi emretti. Bende hemen tabur Komutanımıza ait araç ile tek başıma cephaneliğe gittim. Orada görevli olan Recep E. başçavuşum vardı. Kendisine tabur komutanımızın emrini ilettim. O da bana sen prosedürü bilmiyorsun ama yazılı bir emir olmadan söz ile bu mermileri veremem. İstersen tabur komutanı ile görüş demesi üzerine ben kendim cep telefonum ile tabur komutanımızı aradım. Recep başçavuşumun mühimmatı bu şekilde veremeyeceğini söylediğini söyledim. Engin yarbay da bana tamam o zaman kalsın. Sen buraya gel dedi. Bende tekrar bölüklerimizin bulunduğu yere aynı araçla geri döndüm. Haberleri bölük astsubayı ve bölük komutanımızla birlikte izledik. Sabah saatlerinde ben üzerimi giyinmek üzere evime gittim. Yaklaşık 2 saat kadar sonra beni tekrar polisin depolarda yaptığı sayım ve mühürleme işleri nedeniyle kışlaya çağırdılar, tekrar kışlaya gelerek akşama kadar bu işle uğraştım. Kışlaya çağrıldığım ve kışlada bulunduğum süre içerisinde darbe olayı ile alakalı herhangi bir emir almadım.”   ÖZEL HABER–Ersan ERDOĞAN-    
{ "vars": { "account": "UA-43204872-1" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }