Türkiye’de 30 büyükşehir belediyesi var. Manisa bunlardan biri. 2.5 yıllık bir büyükşehirden söz ediyoruz. Biz bu ligde daha çok yeniyiz. Hatırlar mısınız? 3 sene önce yerel seçim arifesindeydik ve büyükşehir belediye hizmet binasının nerede olacağını konuşuyorduk. Geçen zaman zarfında belediye kuruldu, daire başkanlıkları, alt birimleri, büyükşehir ilçe koordinatörlükleri ve su, kanalizasyon idaresi MASKİ kuruldu. Sistem işlemeye başladı ve 2.5 yılda gelinen nokta ortada.
  • Yatırımda Türkiye lideri.
  • Bütçe performans birincisi.
  • Memnuniyet anketinde Türkiye ikincisi.
Anket ikinciliği 30 büyükşehir belediyesi ile sınırlı değil. Türkiye’deki 81 il belediyesi arasından Manisa olarak ikinci olduk. Birinci Aydın. Bu dereceler elde edilemeyecek başarılar değil. Ama bu başarı;
  • henüz yeni bir belediye teşkilatı,
  • henüz yeni çıktığımız büyükşehirler liginde,
  • Ve henüz ilk kez büyükşehir belediye başkanlığı yapan bir isimle elde ediliyor.
Üstelik nüfus tek bir merkez yerine geniş bir coğrafya üzerine bu denli yayılmış iken, bu denli geniş bir memnuniyet oranı nasıl elde edildi? Sorunun muhatabı tabiî ki Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Cengiz Ergün. Henüz bu konuyu kendisiyle yüz yüze görüşemedim. Ama ilk fırsatta şu konuların üzerine ayrıntılarıyla sohbet etmek isterim. 1-Evdeki hesap pazara uymaz. Bunu kamu kurumları, özel şirketler, hatta en küçük aile bütçesinde bile görüyoruz. Peki durum böyle iken Manisa Büyükşehir Belediyesi’nde nasıl bir yol izleniyor da bu hesap yüzde yüzlük bir başarı oranıyla tutuyor? 2-Hangi ilke ve prensipler takip edildi ki mevcut bütçe ile Türkiye’de en fazla yatırıma pay ayıran büyükşehir olabildik? 3-Yatırım ve bütçe performansında Türkiye lideri olan bir ilin memnuniyet anketinde Türkiye ikinciliği gibi bir sonuç elde etmesi doğal bir sonuç olarak değerlendirilebilir. Ancak aynı anketin Türkiye birincisi Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu. Aydın’dan öğreneceğimiz ne olabilir? ÇERÇİ NEYE KIZIYOR? Manisa Büyükşehir Belediyesi Ocak Ayı meclis toplantısı, ikinci oturumu ilginç bir gelişmeye sahne oldu. AK Parti’nin çiçeği burnunda Grup Başkanvekili Yunusemre Belediye Başkanı Mehmet Çerçi, ilçe belediyeleri arasında hizmet götürme noktasında farklılıklar olduğunu ileri sürdü. MHP’li ilçe belediyelerinin, Büyükşehir Belediyesi’nden daha fazla hizmet ve yatırım aldığını söylüyor. Sayın Çerçi’nin ileri sürdüğü iddia enine boyuna tartışılabilir bir konu. Aslında gündem olması gereken bir konu. Manisa’da izlenen iktidar-muhalefet çizgisine belki de fayda sağlayacak bir konu. Ancak Başkan Çerçi’nin gerek zamanlaması, gerekse üslup ve tepki yöntemi daha bu meselenin açılmadan kapatılmasının daha hayırlı olacağı gibi bir sonucu ortaya çıkardı. Geçen ve önceki yıl büyükşehir belediye meclis toplantılarının ağır polemik konularını biraz hatırlayacak olursak, aslında Sayın Çerçi’nin eleştirmek istediği konunun temeline inmiş oluruz.
  • Büyükşehir Belediyesi ile ilçe belediyeleri arasında hizmet yapılacak cadde, meydan, park ve sokakların taksimi yapılırken, AK Parti grubu nasıl bir yol izlemişti? Hepsi benim dememişler miydi?
  • O günkü AK Parti politikası, MHP’li büyükşehir belediyesinin o ilçelerde kendisini hiçbir şekilde gösteremeyeceği, kayda değer hiçbir yatırımın yapılamayacağı sonucunun ortaya çıkması değil miydi?
  • O tartışmalar sırasında Büyükşehir Belediye Başkanı Cengiz Ergün, “hizmete engel oluyorlar” diye AK Parti grubunu halka şikayet etmemiş miydi?
  • Gördes ve Demirci’deki otopark ve meydan projelerinde, ilçe belediyelerinin yer teslimi noktasında izledikleri politika ve tartışmalar ne çabuk unutuldu?
  • AK Parti grubunun oy çokluğuna dayanarak Akhisar’da bütün arka sokaklar büyükşehir belediyesi sorumluluk alanına verilmek istenirken, Başkan Çerçi bu işin bu noktaya geleceğini düşünememiş olabilir mi?
  • Soma’da Bölgesel Isıtma Sistemi’nin devri sırasında yaşanan polemikler, kaybedilen zaman unutulabilir mi?
  • En basit örnek. Büyükşehir Belediyesi’nin Yunusemre İlçesi’nde yapmak istediği kentsel dönüşüm projesinde, mecliste hangi tartışmalar yaşanmıştı? İş ne kadar yokuşa sürülmüştü?
Kula, Selendi, Sarıgöl, Alaşehir, Turgutlu, Salihli gibi MHP’li belediye başkanlarının olduğu ilçelerde işte bu tartışmalar yaşanmıyor. Gerekli imar düzenlemeleri ve yer teslimleri hızlı bir şekilde yapılıyor ve temel atılıp işe başlanıyor. Sonuç ortada. Bir Selendi veya Kula kent merkezinden fotoğraf alın elinize, bir de Akhisar veya Soma’dan. Büyükşehir Belediyesi’nin sorumluluk alanındaki yollara bakın, bir de ilçe belediyesi sorumluluk alanındaki cadde, yol ve kaldırımlara bakın. Bütün bunlar basit bir sebep sonuç ilişkisi. Şimdi Başkan Çerçi’ye sormak istiyorum. 2.5 yılda ortaya çıkan bu derin farklılığı meclisteki onca tartışmalar ortada ve henüz hafızalarda taze iken Büyükşehir Belediyesi’nin izlediği tutuma mı bağlamalı, yoksa AK Partili meclis üyeleri ve başkanların izlediği hatalı politikaya mı bağlamalı? Salih Hızlı başkanlığındaki Akhisar Belediyesi’nin bu durumu fark ettiği ve önemli bir politika değişimi içine girdiği ortada. Hatta Başkan Çerçi’nin salonu terk etmesinden sonra diğer AK Partili bütün belediye başkanları ve meclis üyelerinin yerinde oturup toplantıya devam ettiğini göz önünde bulunduracak olursak; tüm AK Parti grubunun da artık Büyükşehir hizmetlerini tüm ilçelere yaygınlaştırma gayesi içinde olduğunu görebiliriz. Siyasi kaygılar gelir, geçer. Kişiler gider, partiler değişir. Ancak yapılan eserler uzun yıllar insanımıza hizmet etmeye devam eder. Unutmayalım. Yatırıma aç ve ihtiyaç duyan bir ülke ve şehiriz. Yatırım daha kolay ve daha hızlı bir şekilde hangi bölgeye ulaşabiliyorsa, önce o bölgeye akar. Bu doğal bir sonuç, tartışma kabul etmeyen bir gerçek. Sanırım hangi partiden olursa olsun siyasilerin de işi kolaylaştırmak ve hızlandırmak olmalı. Aksi halde, yatırım ve hizmet mümkün olabilir mi?    

Editör: TE Bilisim