Türkiye Cumhuriyeti’nin 91. yıldönümünü kutlamanın heyecan ve coşkusunu bir yaşıyoruz. Cumhuriyet, bağımsızlık ülküsü etrafında topyekün birleşen aziz milletimizin, dünyada örneğine az rastlanan irade ve cesaret ile zafere ulaştırdığı Kurtuluş Savaşımızın sonucudur. Gazi Mustafa Kemal Atatürk liderliğinde ilan edilen Cumhuriyet’imiz, kurtuluş savaşını kazanan milletimizin vatan sevdasının ölmez eseri olarak vücut bulmuş ve kutsal vatanımızın geleceğini şekillendirerek milletin gücünü tescillemiştir. Aziz şehitlerimizin kanlarıyla suladığı vatan topraklarında; kişilere, ayrıcalıklı kesimlere, elitlere veya zümrelere dayalı yönetim yerine, milletin hakimiyeti kurumsallaştırılmış ve kararlaştırılmıştır. Cumhuriyet aziz türk milletinin son iki asırdır duraklayan,gerileyen ve en son olarak çöken bir iradenin cumhuriyetle birlikte tekrar dirilişe geçmiştir. Cumhuriyet;her türlü engelleri aşarak milli kimlik ve birlikte yaşama şuurunda birleşen Türk milletinin, asaletle perçinlediği ve temellendirdiği yönetim sisteminin adı ve şanı olarak 91 yılı geride bırakmıştır. Cumhuriyet ; 19 mayıs 1919 da başlıyan büyük milletimizin bağımsızlık ve istiklal mücadelesinin 29 ekim 1923 e kadar geçen şanlı , şerefli yolun sonucunda adım adım kurulmuştur. Cumhuriyet; fikren, zihnen ve vicdanen hür nesilleri hedefleyen, milli irade ve egemenliği şart koşan muhterem bir millet projesi olarak gönlümüzde ve vicdanımızda her daim yaşayacak ve yaşatılacaktır. Bilinmelidir ki, Cumhuriyet dinamizme, katılıma, sürekli gelişmeye ve güvene dayanan; dün, bugün ve gelecek ölçeğinde uyum ve dengeyi sağlayan bir yönetim modelidir. Hiç kuşkusuz ki, eşitliğin, özgürlüğün ve kardeşliğin garantisi ve teminatı Cumhuriyet’in mesaj ve ruhunda saklıdır. Bu yüzden, Cumhuriyet dışında macera arayanlar, ham ve kuru hayallerin peşinden koşarak Cumhuriyet’in başına numara iliştirmeye çalışanlar, Cumhuriyet yanlısı görünüp de en üst düzeyde karşı hareket içinde bulunanlar yanlış ve yozlaşma içinde kıvrananlardan başkası değildir. Şurası da açık bir gerçektir ki, Türk milletinin 29 Ekim 1923 tarihinde verdiği son ve kesin kararını çatışma, çekişme ve husumet konusu yapan çevreler, her şeyden önce Cumhuriyet’in anlam ve saygınlığıyla problemi olanlardır. Türkiye Cumhuriyeti’ni yönetenlerin bölücülük yarışında değil, hizmet ve eser üretme mücadelesiyle isimlerinden bahsettirmeleri gerekmektedir. Bu düşüncelerle, adıyla oynanan büyük Türk milletinin Cumhuriyet Bayramı’nı en samimi duygularımla kutluyor, bilhassa kutlu varlığının sonsuza kadar devam edeceğini herkesin bilmesinde fayda görüyorum. Cumhuriyetin kurucusu ve ilk Cumhurbaşkanımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere, ebediyete intikal etmiş tüm kahramanlarımıza, tüm aziz şehitlerimize Cenab-ı Allah’tan rahmet diliyor, manevi hatıralarını hürmetle yâd ediyoruz.

Editör: TE Bilisim