Manisa'da Ortaköy Mahallesinin su yetersizliği sorunu çözüldü Manisa'da Ortaköy Mahallesinin su yetersizliği sorunu çözüldü
Manisa'da düzenlenen Türkiye Ziraat Mühendisleri Odası’nın 44.dönem 1.Danışma Kurulu toplantısında konuşan Ziraat Mühendisleri Odası Manisa Şube Başkanı İbrahim Demran, Manisa'daki tarım arazilerinin sanayiye verilmek istendiğine dikkat çekerek,'Önümüzdeki 10 yıl içinde delinmedik ova kalmayacaktır' dedi. Ferdi UZUN Türkiye Mimar ve Mühendisler Odaları Birliği(TMMOB)’ne bağlı Türkiye Ziraat Mühendisleri Odası’nın 44.dönem 1.Danışma Kurulu toplantısına Ziraat Mühendisleri Odası’nın Manisa şubesi ev sahipliği yaptı. Saruhan Otel’de gerçekleştirilen toplantıya CHP Ankara Milletvekili Gökhan Günaydın, Gıda Tarım Hayvancılık İl Müdürü Hasan Çebi, Manisa Ticaret Borsası Başkanı Sadık Özkasap, TZMO Başkanı Özden Güngör, Manisa Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı İbrahim Demran, ve diğer illerin oda başkanları katılım gösterdi. Tüm Manisa jeotermal sahalar içindedir Toplantının açılış konuşmasını yapan Ziraat Mühendisleri Odası Manisa Şube Başkanı İbrahim Demran katılımcılara Manisa hakkında genel bilgiler verdi. Manisa’nın öne çıkan ürünleri olan tütün, zeytin, üzüm gibi gıda maddeleri hakkında ayrıntılı bilgi veren Başkan Demran, konuşmasının devamında tarımı, tarım alanlarını ve üreticiyi olumsuz etkileyen unsurlara değindi. Manisa Organize Sanayi Bölgesi’nin 15 bin dekar alanda kurulu olduğuna dikkat çeken Demran, bu alanın tarıma uygun alanlar oluğunun altını çizdi. Muradiye’deki 3310 dekarlık tarım alanının da OSB’nin genişleme alanında olduğunu söyleyen Demran,”Bu araziler sanayiye kanalize edilmeye çalışılıyor. Otoyollara baktığımızda İzmir-İstanbul ve Ankara yollarının Manisa içinde kalan bölümleri de tarıma uygun alanlardır. Tahmini olarak 8 bin dekarı bu alanlarda kayboluyor. Çevre sorunlarına baktığımızda Gördes ve Çaldağı’ndaki nikel madenleri potansiyel kirletici durumundadır. Bunun yanında jeotermal kuyularda önemli sorunlar yaratmaktadır. Tüm Manisa jeotermal sahalar içindedir. Önümüzdeki 10 yıl içinde delinmedik ova kalmayacaktır. Başka bir tehdit de yurtdışında devletin tarım alanı yatırımları yapmasıdır.”dedi. Milyonlarca yıl sonra temiz topraklarda tarım yapılabilmelidir Üzerinde 12 ay tarım yapılabilen alanların koruma altına alınması gerektiğini söyleyen Demran,”Torosların güneyi, Adana-Mersin, Antalya Kumluca bölgesi, Bakırçay, Gediz ve Büyük, Küçük Menderes Ovaları, Bursa ve Trakya bölgesi koruma altına alınmalıdır. Bu alanlar çok büyük alanlar değil. Bu alanların koruma altına alınmasını istiyoruz. Spil nasıl sit alanı ise, Manisa ovası da koruma altına alınmalıdır. Eğer koruma altına alınmaz ise gelecek nesillere karşı suç işlenmiş olur. Bu topraklar gelecek kuşaklarındır. Milyonlarca yıl sonra temiz topraklarda tarım yapılabilmelidir.”ifadelerini kullandı. Hakem heyeti oluşturulmalıdır Üreticileri tehdit eden faktörlere de değinen Başkan Demran,”Girdilerin yüksekliği, fiyatlardaki dalgalanmalar, pazarlama sorunları, dolandırmalar, doğal afetler ve TARSİM gibi etmenler üreticiyi etkilemektedir. Fiyatlardaki dalgalanmalara en güzel örnek buralarda üzümdür. Geçen yıl 5 TL olan üzüm bu yıl 2,5 TL olarak açıklandı. Dolandırılma da en çok üzüm alanında görülmektedir. Çek, senet uygulamalarında daha ciddi yaptırımlar getirilmelidir. Bağcılık kurumu olarak doğal afetler ve TARSİM konusunda hazırladığımız raporlar var. İl tarım müdürlüğü, ziraat odaları ve ziraat mühendislerinin içinde bulunduğu bir hakem heyeti oluşturulmalıdır. Hasar görüldüğü halde yararlanamayan arkadaşlarımız var. Bu yüzden bunu önemsiyoruz. Bir de kooperatiflerin etkisizleştirilmesi durumu var.”dedi. Çıtayı yükseltmek istiyoruz TZMO Başkanı Özden Güngör ise Türkiye tarımındaki olumsuzluklara konuşmasında yer vermek istemediğini belirterek,”Burada polyanacılık değil güzel şeylerden bahsetmek istiyorum. Size bahsetmek istemediğim sayısız sıkıntı var. Ülkemiz şu anda tam ithalatçı durumundadır. Pamuk, buğday, hayvan hepsini ithal ediyoruz. GDO konusunda da bir şeyler söylemek istemiyorum. Hazırlanan raporlarda hepsi mevcut. Bu yıl odamızın 60.yılı. odamız zor dönemlerden geçmiş ve bugünlere kadar gelmiştir. Emeği olan tüm yöneticilerimize teşekkür ediyorum. Bizde yönetim olarak onların çıtasını yükseltmek amacındayız.”dedi. Sağlıklı gıdaya uygun fiyatta ulaşmalıdır Yapılan danışma kurulunun sorunları ele alma ve ortak çözüm bulma noktasında önemli bir yeri olduğunu söyleyen CHP Ankara Milletvekili Hakan Günaydın da,”Altını özellikle çizmek istediğim konular var. Cumhuriyet boyunca eşlik eden ve herhangi bir çıkar odağında olmayan üreticiye ve tarıma hizmet eden bu odamız daha çok büyük başarılara imza atacaktır. Öncelikle üreten ürettiğinin karşılığını almalıdır. Tarım politikalarını odağında tüketici de olmalıdır. Sağlıklı gıdaya uygun fiyatta ulaşmalıdır. Üretici bu süreçte olumsuz durumla karşılaşmamalıdır. Bu da uygun tarım politikalarıyla olur. Doğayı katleden politikalardan vazgeçmek gerekir.”dedi. Türkiye’nin birçok ülkeden gıda sektöründe ithalat yaptığını söyleyen Günaydın,”Türkiye gıda sektöründe net dış satımcı, tarımsal ham madde sektöründe net dış alımcıdır. Gıdanın ve tarımın dış alım toplamı yılda 25 milyar lirayı bulmuştur. Her yıl bu para ödeniyor ham madde için. Doğru politikalar uygulanır ve bu ithalat faturasını ne kadar alta çekebilirsek, ne kadar mali tasarruf yapılabileceğini düşünebilirsiniz. Türkiye’nin son 10 yıl içinde işlemekten vazgeçtiği tarım alanı toplamı 35 milyon dönümdür. İki Trakya bölgesi demektir. Neden böyle oluyor. Bunları sorgulamamız gerekir. Bunu en güzel buğday ve mazot fiyatlarının 10 yıl önceki ve bugün ki fiyatlarını karşılaştırarak görebiliriz.”dedi. IMG_0022_1024x683

Editör: TE Bilisim