Yunusemre Belediyesi TOKİ için başvuruları topladı. Vatandaşlardan talep edilen evin büyüklüğüne göre bin veya iki bin lira para alındı. Konuyla ilgili aldığım bir duyum beni hiç şaşırtmadı. Buna göre, bir grup vatandaş TOKİ’den çıkmak, yatırdığı parayı geri almak istemiş. Ancak Yunusemre Belediyesi bunun imkansız olduğunu söyleyince olanlar olmuş. Öfkeli vatandaşlar belediyenin bahçesinde bağırıp çağırmışlar hatta belediyeye ait birkaç aracın da camlarını kırmışlar. Olayın şahitleri var. Birkaç güne kadar herkesin diline düşer zaten. Peki bu vatandaşlar neden projeden çıkmak istiyorlar? Birinci etken 7 Haziran seçimlerinden sonra ortaya çıkan siyasi tablo. Yani koalisyon. Dolayısıyla TOKİ’nin bu konutları söz verdiği tarihlerde yapacağından kuşku var. Yersiz bir kuşku değil. İkinci kuşku ise partide arkası olanların öncelikli olacağı yönündeki söylentiler. Bu kuşku da yersiz değil. Burası Türkiye. Arkan yoksa, aslında sen de yoksun. Alın size birkaç örnek. BİR GARİP MECLİS ÜYESİ Soma’daki faciada ölenlerin arkası olsaydı işin yargı ve müfettişlerin sorgu süreci böyle mi işlerdi? Suçun gariban şef ve mühendislerin üzerine yıkılmak istendiğini Manisa Barosu koca Türkiye’ye adeta haykırdı da kimse çıkıp aksini söylemedi. O madenin Genel Müdürü Ramazan Doğru’nun eşi Melike Doğru, AK Parti’den Büyükşehir Meclis üyesi. Yani onun da arkası sağlam. O da, o madende yıllarca yöneticilik yapmış biri. Ama onun için hiçbir sıkıntı yok. Toplantılara girip çıkıyor ve AK Parti’yi temsil ediyor. Kimse “Melike Doğru acaba hangi ilişkiler neticesinde meclis üyesi adayı olmuş?” gibi bir soruyu sormuyor. Vay ölenin haline. Vay geride kalanların acısına. Melike Doğru’yu muhalefet sormadı, iktidar da bu işe cevap aramadı. Ama önümüzdeki ilk yerel seçimde Soma’nın gündemi bu olacak. İşte bunlar ve daha fazlasının yaşandığı bu memlekette vatandaşın adalete olan inancı tabi ki zedelenebilir. Ve bu kuşkular tabi ki doğal bir hal alır. *** Neyse örneklerle konuyu fazla dağıtmayalım. Aldığım bir başka duyum ise uydu kentin kurulacağı Akgedik’e ilişkin. Bazı arsa sahipleri TOKİ tarafından ödemenin tamamı yapılmadığı için elindeki tapuyu teslim etmeyeceğini beyan ediyormuş. Bazı mülk sahipleri de arsa karşılığında vaat edilen dairelerin çok küçük olmasından yakınıyormuş. Bu durum mahkemeye taşınır mı bilinmez. Ancak bilinen şu var ki eğer arsa sahipleri dava yolunu seçerse; işin başlaması gecikeceği için huzursuzluk daha da artacak. Peki o parayı geri almak gerçekten imkansız mı? Gerçekten TOKİ’ye elini veren kolunu kaptırmış olabilir mi? İşte bu sorular ve daha fazlasının cevapları için bekleyip göreceğiz. Ama ortada bir gerçek var ki dar gelirli vatandaş için şehrin bu kadar çok dışında proje yapılması büyük bir hata. Ve bu hatadan mutlaka dönülecek. Çünkü yanlış hesap Bağdat’tan döner. Tıpkı Şehir Hastanesi’nde ve Sabuncubeli Tüneli’nde olduğu gibi. 1-Yıllar önce “oraya hastane yapılması doğru değil, mezarlık karşısında hastane olmaz” demiştim. Bugün geldiğimiz nokta işte tam da bu nokta değil mi?. 2-Sabuncubeli Tüneli için de “Yap-İşlet devret modeli ile yapılması imkansız, bu ihaleye hiçbir firma teklif vermez” demiştim. Nitekim hükümetten yapılan son açıklamalar hatadan dönüldüğünü ortaya koyuyor. 3- Ve bugün yine söylüyorum. Yunusemre Belediyesi’nin TOKİ Projesi yanlış ve bu yanlıştan dönülecek. Ama inşallah bu işe elini verenler kolunu kaptırmazlar. ÖLÜM YOLU Katliam gibi kazanın ardından Gölmarmara Belediye Başkanı Kamil Öz’ü ulusal bir televizyon kanalında izledim. Başkan hüngür hüngür ağlıyordu. Ve dudaklarından bir cümle dökülüverdi. “Burası ölüm yolu olmuştur.” Başkan Kamil Öz’ü eskiden tanırım. Daha önce AK Parti İlçe Başkanıydı. O yıllarda yol için mücadele verdi. İlçeye gelen her vekile, her bakana yolu hatırlattı. Sözler aldı ancak olmadı. Karayolları bir türlü oraya el atmadı. İş hafife alındı. O bölgede 15 yıldır yol yapımı sözde devam ediyor. Ama 15 yıldır yapılamayan o yolda sadece bir kazada 15 kişi öldü ve tüm Türkiye ayağa kalktı. Hacıveliler mahalle muhtarı da Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’a sitem etmiş. Bence muhtar da canlı yayında hüngür hüngür ağlayıp şikayetçi olan Ak Partili Belediye Başkanı Kamil Öz de sonuna kadar haklı. Gölmarmara aşığı Kamil Öz’ü samimiyetinden dolayı kutluyorum. Çünkü şu olayın siyasi boyutunu hesap etmek yerine, ilçesi için çıktı ve konuştu. En samimi duygularını ilçesinin menfaati için tüm Türkiye’ye açıkça ifade etti. Yol yerine uyuyan şoförü de konuşabilirdi. Böylelikle kamuoyu hükümetin yıllardır bitmeyen icraatını konuşmazdı. Ama o kendi siyasi geleceği yerine, ilçeye yol kazandırmanın hesabını yaptı. Büyük olasılıkla Kamil Öz, bu tutumuyla AK Parti içindeki siyasi geleceğini tehlikeye soktu. Bakalım onun bu fedakarlığı işe yarayacak mı?      

Editör: TE Bilisim